30 Aralık 2015 Çarşamba

Siyah İnci (Uzun Özet)

   Siyah İnci, Bay Gordon' un Birtwick parkına yakın evinde dünyaya gelmiştir. Bay Gordon ve annesi ona çok iyi bakmışlar ve ona Siyah İnci demişlerdir. Siyah İnci' nin sahibi Bay Gordon onun hem babası hem de ustası olmuş. Ona koşu stratejisi ve taktikleri öğretiyor ara sıra da üzerine semer de vuruyordu. Siyah İnci, Bay Gordon' un bu yaptığını sevmese bile Bay Gordon' un kendisine karşı gösterdiği saygı ve sevgiden dolayı bu duruma katlanıyordu. Diğer atlara sahiplerinin iyi davranmadığını bilen Siyah İnci sahibini bu yüzden de seviyordu. Bay Gordon tarafından eğitilen Siyah İnci yetenekli ve güzel bir at olmuştu. Fakat Bay Gordon Siyah İnciyi bir başka ustaya vermiştir. Siyah İncinin yeni ustası' da Siyah İnciye en az eski ustası Bay Gordon kadar iyi davranıyordur.
   Ahırda, biraz şişman gri midilliye durdu, Merrylegs uzun kahverengi bir kısrağı çağırdı. Zencefilin, çok mutsuz bir gençliği vardı ve bazen insanları ısırırdı. Merrylegs, çocukları seven güzel bir midilliydi ve çocuklar, onu severdidi. Herkes, siyah incinin hoş , güzel olduğunu düşünür, ve yakışıklı bir at olduğunu söylerlerdi.
Bir gün, siyah incinin ustası, uzak bir şehirde işe gitmek zorundaydı. John, küçük vagona onu koştu ve onlar, sürdüler. Hava çok kötüydü.Rüzgâr fırtına gibi esiyordu ve çok yağmur yağıyordu ve rüzgar daha da kuvvetlendi. Şehirde onun ustasının işi, çok uzun zaman aldı.
Onların, eve gittiği zaman ikindiyi geçti. Onlar, suyun altında olan bir köprüye geçtiler. Siyah İnci, garip bir his ile durdurdu. John, onu ileriye hareket ettirmeyi denedi, ama o, hareket etmedi. Sonra bir adam, küçük bir evden dışarı geldi ve bağırdı : "Köprü, kırılır! Eğer sen, üzerinde geçersen, sen, nehirde düşeceksin!" John ve onun ustası, sarsıldı, ve dönmüş oldu, ve eve başka bir yoldan gidildi. Onlar, Siyah İnci’nin, onları boğulmaktan kurtardığını söyledi.

Siyah orada 3 mutlu yıl boyunca yaşadı. Fakat diğer taraftan o ve bütün diğer atlar, satıldı, çünkü onların ustaları, İngiltere'den ayrıldı. Onlar, onların ustasının bir arkadaşına gitti, Lord Grisi. Onların yeni evi, hoştu, ve yeni sürücü de iyi idi.Ama onlar, bir dizgini giymek zorundaydı, çok sıkı çünkü Hanım Grisi, modayı izlerdi, ve bir dizgin olmadan onu beğenmezdi. Her gün Bay York, biraz onları aldı ve alışmaları için gezdirdi. Ama yeteri kadar iyi değildi ve Hanım Grisi, onların, en yüksek üzerinde koyulmalı olduğunu dedi. York, siyah İnci’nin başını koyar, ama kahverengi kısrağı, bağlamaya geldiği zaman, o, çok hırçınlaşır ve dizginleri kopardı ama bu arada kopan tahta parçası Siyah İnci’nin ayağına gelir.
O gezinin sonuydu.

Birkaç ay Lord Grisi ve bazı aile bireyleri, bir parti için Londra'ya gitti. Onun 2 kızı, evde kaldı. Hanım Harriet asla, atlarla çıkmadı, ama Hanım Mum, on her zaman, kuzeni Blantyre'yle Siyah İnci’yi gezdirirlerdi. Ama o kolay olmayan bir atı deneyeceği gün, Blantyre, ona izin vermeyecekti yolunu aldı. Onlar, Anne'nin atının, pepelediği zaman ve hala Anne'yle onun arkasında uzakta dörtnala gittiği zaman neredeyse yarı yoldu. Blantyre ve Siyah İnci, onlardan sonra yarıştı. Onlar, bir alanın karşısında dörtnala gidiyor olan Anne ve onun atını gördü, bir kapıya düz yer! Blantyre, daha hızlı olmayı denedi, ama geç ve görülen Anne düşünseydi, onun atının, kapının sonuna varmayı denediği gibi. O, onun ismini haykırdı ve onun yanında aşağı atladı. O, hareket etmiyordu. Blantyre, otu kesen ve soran iki adamı çağırdı, eğer onlar, bir atı sürebilseydi. Bir adam, onun, yapabileceğini söyledi ve onun, bir doktora öyle hızla öyle mümkün sürecek olduğu.
Birkaç gün sonra, Anne, sürebildi ve Siyah İnci’yi tek başına.
Ama haftalar sonra, Siyah İnci ve zencefil, Earlshall'ı bırakmak zorundaydı. Onlar, farklı evlere gitti ve Siyah İnci, kötü bir ustayla karşılaştı. O, atların hakkında çok az bilgi biliyordu ve onlar, arkadaş olmadılar. Birkaç günden sonra, Siyah İnci’ye, bakmaya başladı ve kötü bir hali vardı, çünkü o, yeteri kadar olamadı doğru yiyeceklerle beslenmiyordu. Bundan dolayı siyah İnci, sert bir yere, satıldığına çalışamazdı. O bu sefer yeniden şansı yakaladı. O bir taksici olan Jerry tarafından satın alındı.
Artık Siyah İnci, bir Londra taksi atı oldu. Ama Jerry ve onun karısı, onun çocuğu onu sürekli rahatsız ederdi, Jerry Siyah İnci’ye karşı çok sevecendi. Jerry, sert çalışması için ona izin verir, ama ilk olarak Siyah İnci’ye malzeme aldı , bundan dolayı onun, iyi bir zamanı vardı. Bir kaç hafta sonra kadar, kaptan olan Jerry'den Siyah İnci ve diğer at, iş için bir binada olan Jerry'i bekliyordu. Bir taksiyle başka bir at da, aç, sıska ve üzgün bakarken onun yakınında standa geldi. Siyah İnci, onu tanıdı, inanılmazdı, ama gerçekten… Zencefildi! Siyah İnci: "Sen, kötü görünüyorsun, sana ne oldu"? O, cevapladı : "Ben, korkunç bir adam tarafından satın alındım, o, bana çok kötü davranıyor.. "Ben ölü olmayı dilerim ‘’. Bir adam, bir evden çıktı zencefil dışarı geldi, taksiye atladı ve uzaklara doğru sürdü. Siyah İnci, sarsıldı ve onun, bir insan olabileceğini ve yoksul zencefil için bir şeyi yapmasını diledi! Bir saat sonra o, bir takside ölü bir atı gördü, onu Zencefile benzetti.

Gelecek sabah Jerry ve siyah İnci, istasyona gitti. Bir taksiye ihtiyaç duyan birçok insan vardı. Her zaman orada olması iyiydi. Ve bundan dolayı bugün, iki adam, Jerry'in taksisini çağırdı ve dedi : "Batı sona, memnun et"! Batı sonda onlar, beklemesi için Jerry'e sordu. Jerry, kabul etti.

Soğuktu ve kar yağmaktaydı. Jerry, yukarı aşağı benim giysilerimi birazcık daha yüksek ve görünen yere çekti, ılık tutmayı denedi. Ama 23.30'da onlar hala, çıkmamışlardı. Jerry, kapı-zilini çaldı ve sordu, hala taksi istiyor musunuz? Onlar, dedi : "Evet, memnun oluruz , sen, isteniyorsun". 1.00'de onlar (Gece yarısından sonra) sonunda, geldi. Onlar, Londra'nın dışında 3 km sürmesi için Jerry'e söyledi. Onlar, fazladan ödeyecekti.

Jerry'in ve Siyah İnci’yi, evi aldığı zaman, Jerry öksürmeye başladı ve konuşamazdı, ama o, ilk olarak Siyah İnci’yi tımar etti. O gelecek sabah, tehlikeli bir şekilde hastalandı. Kaptanlığı ve Siyah İnci’yi bırakmak zorundaydı.

O, yaşlı bir büyükbaba ve onun erkek torunu Willie tarafından satın alındı. Kış esnasında, o, yeniden tamamen genç hissediyordu. Sonra büyükbaba, onu bir yere aldı , cadı, bir hafta boyunca onu deneyecekti. Bir haftadan sonra, ona satın alması için Dimci dedin den olanlar geldi. Bundan dolayı siyah İnci, yeniden hareket etti. Ama o, onun yeni ustasını gördüğü zaman, o Joe’di .O, şimdi orada olduğu için çok mutlu , ve Joe, onun asla, ona satmayacağına söz verdi. 


Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz.
-Bu paylaşım düzenlenecektir.

29 Aralık 2015 Salı

Don Kişot (Özet)

I. Bölüm:


   Don Kişot, İspanya' nın Mancha eyaletinde, küçük bir köyde yaşamını sürdürmektedir. Don Kişot sürekli Şövalye hikayeleri okuduğundan dolayı zamanla dünyayı okuduğu Şövalye hikayelerinde olduğu gibi görmeye başlar. Bir gün akli dengesini kaybeder ve kendini son seyyar şövalye zanneder. Evinde bulduğu eski, paslı, kirli zırh ve kılıcı kuşanır. Ezilen ve hor görülen halkı kurtarmak için çok mükemmel sandığı bir deri bir kemik atına biner ve yola koyulur. Kendisine de seçkin, soylu bir aileden gelen kız bulmalıdır. Yolda giderken çirkin köylü bir kızı, güzel ve soylu bir aileden geldiğini varsayarak kendisine sevgili edinir. Artık tek hedefi vardır. Kendisine resmi şövalyelik unvanı verilmesidir. Bu yüzden bir takım başarılar elde etmesi gerektiğini anlar.
   Yolda bir Hanı, Şato sanır ve Şato sandığı Hanın sahibini bir lord olarak görür. Hanın sahibinden (lord' dan) kendisini şövalye yapmasını ister. Hanın sahibi onun zararsız bir akıl hastası olduğunu anlar ve bir lord gibi rol yapar. Don Kişot resmi şövalyelik unvanı aldığını sanarak köyüne gider. Yolda Sancho ile karşılaşırlar. Kendisini şövalye sandığından Sancho' ya uşağı olmasını ister. Daha sonra tacirlerle karşılaşırlar. Onlara yolda bulduğu çirkin olan köylü kızını' nın güzel bir kız olduğuna inandırmaya çalışır. Tacirler de Don Kişotu döverler.
   Don Kişot bu sefer' de yolda yel değirmenlerini insanlara kötülük yapan devler sanır. Onlara saldırınca yaralanır. Aklına başına gelmez. Sancho, Don Kişot' a durumu anlatır fakat Don Kişot gerçeği göremez. Hala kafasındaki hayale inanmaktadır. Bu olaydan sonra koyun koyun sürülerini birbirlerine saldıran ordular olarak görür. Koyunlardan zayıf olanlara yardım etmeye başlar. Çoban, koyunlarına saldırıldığını görünce Don Kişot' u döver. Don Kişot kalmak için bir hana girdiğinde şarapları kan sanır ve bardaklara saldırır. Don Kişot' a gerçeği söylerler fakat Don Kişot büyücülerin onlara büyü yapıp öyle gösterdiğini, büyücülerin onları kandırdığını söyler. Din Kişot akıllanmaz. Bu tür sorunların ardı arkası kesilmez. Bu sebeple köyün papazı ve berberi Don Kişot' u korumak için bir kafese koyarlar ve evlerine götürerek iyileştirmeye çalışırlar.

II. Bölüm:

   Uzun zaman sonra Don Kişot ile Sancho yola çıkarlar. Sevgilisi olan köylü ve çirkin kız Dulcinea' yı bulmaya çalışırlar. Sancho Don Kişot' u kandırır. Ona yolda karşılarına ilk çıkan köylü bir kızı Dulcinea diyerek Don Kişot' a yutturur. Yolda onca maceradan sonra Dük ve Düşes' in evine gelirler. Dük ve Düşes, Don Kişot' a bir şövalye gibi davranarak onunla dalga geçerler. Dük, Sancho' ya bir ada verir. Dük' ün verdiği ada yakındaki köylerden birisidir. Dük köy ahalisine Sancho' nun yeni vali olduğunu söyler. Bir müddet sonra Sancho işi bırakır. Sonra Don Kişot ile Sanson Carrasco düelloya tutuşurlar. Kazanan, diğerine istediğini yaptıracaktır. Düelloyu Sanson kazanır. Don Kişot' a köyüne gitmesini ve silah taşımamasını söyler. Don Kişot söyleneni yaparak eski yaşamına geri döner. Bir zaman sonra aklı yerine gelir. Fakat hastalanır. Hastalığı nedeniyle ölür.


Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)



28 Aralık 2015 Pazartesi

Yaşlı Adam ve Deniz (Özet)

   Gulf Stream' de yaşlı bir balıkçı ve küçük bir teknesi vardır. Yaşlı adam zayıf, kederli, yüzü ve ensesi kırışmış olan bir balıkçıydı. Uzun bir süredir balık tutmaktan ellerinde yaralar oluşmuştu. Yaşlı adam 84 gündür küçük teknesi ile denizde olmasına rağmen hiç balık yakalayamamıştı. Yaşlı adamın yanında bir çocuk vardır. Fakat yaşlı adam uzun bir süre balık yakalayamayınca ailesi çocuğu başka bir balıkçının yanına verir. Yaşlı adamın hiç balık yakalayamaması çocuğu içten içe çok üzer. Başka bir balıkçının yanında çalışmasına rağmen yaşlı adam denizden gelince ona yardım eder, araç gereçlerini taşırdı. Boş zamanlarında yaşlı adam ile vakit geçirirdi. Yaşlı adam ise her gün sabahtan çocuğun yanına gider onu uyandırır ve birlikte sahile giderlerdi. Çocuğun üzüldüğü kadar yaşlı adamda çocuktan ayrıldığına üzülüyordu. 
   Yaşlı adam balık tutmak için denize açılır. Yaşlı adam tekrardan eli boş döner. Diğer balıkçılar yaşlı adam ile dalga geçmeye başlarlar. Çocuk ise bu duruma çok üzülür. Çocuk bir gün yaşlı adama iki tane balık verir. Verdiği balıkları yem olarak kullanmasını ister. Yaşlı adam bu sefer büyük bir umutla denize açılır ve kafasına koyduğu yöne doğru gider. Yaşlı adam, eğer balık tutamazsam denizde daha fazla açılır ve bir balık tutmadan gelmem diye aklından geçirir. Yaşlı adam biraz ilerlediğinde güneş yavaştan doğmaya başlıyordu. Yaşlı adam büyük bir zevk ile güneşin doğuşunu izler. Güneş tam denizin üstündeydi ve yaşlı adam daha hiç balık yakalayamamıştı derken oltanın ipleri gerilir. Yaşlı adam hemen kürekleri bırakır ve oltayı çekmeye başlar. Sonunda bir palamut tutmayı başarır. Yaşlı adam daha büyük bir balık tutma ümidiyle bu balığı' da yem yapmaya karar verir. 
   Artık sahil gözden kaybolmuş ve hava çok ısınmıştı. Az bir süre sonra olta ipinin altındaki tahta çubuklardan birisi düşer. Yaşlı adam bir balığın tuzağa düştüğünü anlar. Balık çok güçlüdür. Yaşlı adamın küçük teknesini yavaş yavaş ilerletmeye başlar. Yaşlı adam hayalindeki kılıç balığını tuttuğunu anlar. Bir tane oltanın onu tutmaya yetmeyeceğini anlayan yaşlı adam diğer oltanın iplerinden kendi oltasına ekleme yapar. Güneş tam batmak üzeredir fakat balık hiç yorulmamış yaşlı adam ve teknesini uzaklara çekmektedir. Yaşlı adam onca uzun süredir balık tutamadığından bunu tutmakta kararlı bir şekilde balığa karşı direniyordu. Yaşlı adamın aklına çocuk gelir. Keşke yanımda olsaydı diye iç geçirir. Yaşlı adam bunları düşünürken balık ani bir hareketle yaşlı adamı sarsar. Yaşlı adam bu sarsıntıyla kendine gelir. 
   Yaşlı adam çok acıkır. Tuttuğu palamutu temizledikten sonra çiğ çiğ yemeye başlar. Tadı kötüdür ama yaşlı adam kendisine güç vereceği için yemek zorunluluğu hisseder. Yaşlı adam artık balığın yavaşladığını hisseder ve yanılmamıştır. Balık artık yavaşlamış tekneyi daha az hızlı bir şekilde çekmektedir. Balık daha da yavaşlayarak su üstüne çıkar. Yaşlı adam balığın rengine ve büyüklüğüne hayran kalmıştır. Şimdiye kadar gördüğü ve tuttuğu en büyük balıktır. Yaşlı adam fırsattan istifade mızrak ile kılıç balığını öldürür. Balığın teknesine sığımayacağını anlayınca teknenin yanına bağlar. Balığın ağırlığı ile çok yavaş bir hızla yoluna koyulur. Fakat yaşlı adam mızrağı kılıç balığına saplayınca kan çıkmıştır ve birazdan köpek balıklarının geleceğini tahmin eder. 
   Bir süre sonra yaşlı adam haklı çıkar. Köpek balıkları kan kokusuna gelmişlerdir. Yaşlı adam hızla mızrağına sarılır ve köpek balıklarına saldırmaya başlar. Büyük uğraşlar sonucu bir köpek balığını öldürür diğerini ise ağır yaralar. Fakat köpek balıkları ölmeden ve yaralanmadan önce kılıç balığından büyük ısırıklar almayı başarmışlardır. Bu yüzden kılıç balığının ağırlığı azalmış bunun sebebiyle tekne biraz daha hızlanmaya başlamıştır. Yaşlı adam köpek balığı saldırılarının kesilmeyeceğinden adı gibi emindir. Bir an önce eve varmak ister. Birkaç gün sonra evine yaklaştığını hisseder. Tam bu sırada suda bir hareketlenme olur. Köpek balıkları tekrardan gelmiştir. Köpek balıklarının sayısı bu sefer biraz daha artmış gibiydi. Kılıç balığından bir ısırık alan kaçıyor arkasındaki köpek balığı geliyordu. Yaşlı adam yaralı ve yorgun vücudu ile köpek balıklarını büyük zorluklarla yenmeyi başarır. Ama kılıçbalığından kalan tek şey iskeletidir.
   Yaşlı adam nihayet evine varır. Küçük teknesini bağladıktan sonra hiçbir şey düşünmeden evine gider. Sabah olunca çocuk yaşlı adamın teknesini görür ve koşar adım yaşlı adamın evine gider. Yaşlı adamın teknesinin yanı çok kalabalıktır. Herkes yaşlı adamın tuttuğu balığa daha doğrusu tuttuğu balıktan arta kalan iskeletine bakıyorlardı. Çocuk yaşlı adamın evine gittiğinde yaşlı adamı uyur vaziyette bulur. Yaşlı adama içmesi için sıcak bir şeyler verir. Yaşlı adam sıcak içeceği içtikten sonra çocuğa bir gülümseme atar ve tekrardan uykuya dalar.


Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)
 

27 Aralık 2015 Pazar

Sol Ayağım (Özet)

   Christy yirmi üç kardeşli bir ailenin çocuğudur. Christy 4 aylıkken farklı gelişmeler göstermiştir. Bu sorunu ailesi tek başlarına çözmek istediler. Ama bir düzelme görülmedi. Christy bir yaşına girdiğinde doktora götürürler. Doktor çocuğun zihinsel engelli olduğunu söyler. Ailesi bu durumu kabullenmiyordu. Christy hiçbir faaliyet yapamıyordu. Christy bir akşam kardeşi Mona' nın elinden sol ayağı ile kalemi aldı ve bir şeyler karalamaya başladı. Ailesi bu durumu hiç beklemediklerinden çok şaşırdılar. Daha sonra annesi Christy' e alfabeyi öğretiyordu.
   Bir gün Christy' nin kardeşi Mona grip olur. Ailesi eve bir doktor çağırır. Doktor eve gelir ve Christy' nin sol ayağı ile yazı yazdığını görür. Artık Christy her işini sol ayağı ile yaptığından sol ayağı onun her şeyi olmuştur. Christy' nin yürümek için kullandığı arabası bir gün kırılır. Christy o günden sonra dışarı çıkamaz olur ve evde kalmaya başlar. Christy artık bir şeyler düşünmeye başlar. Düşündüğü şeyler pek iyi sayılmazdı. Dış görünüşünden, acizliğinden ve insanların ona karşı bakışlarından nefret ediyordu. Aradan zamanlar geçer ve Christy on iki yaşına gelir. Christy' nin annesi doğum yapmak için hastanedeydi. Christy' e bakması için bir kız bulmuşlardı. Christy kendisine bakmak için gelen kıza aşık olur. Kız Christy' nin hayatını kolaylaştırmaya başlamıştır. Ayrıca kız Christy' nin resmim yapma becerisini geliştirmişti.
   Christy 15 yaşına geldiğinde artık Jenny' e aşık olmuştu. Jenny ise Christy' le ilgilenmiyordu. Chrsity, Jenny' nin kendisine bakmama sebebinin dış görünüşü olduğunu düşünüyordu. Chrsity gün geçtikçe daha kötü oluyordu. Bütün kardeşleri evleniyor çocuk sahibi oluyordu. On yedi yaşına geldiğinde resim yapmaktan da sıkılmıştı artık hikaye ve öyküler yazıyordu. Christy' nin ailesi zar zor bir miktar para bulur ve bu parayla Christy' i bir geziye gönderirler. Gezide Christy gibi çocuklar vardır. Chrsity bu gezide kendini normal hayatından daha mutlu hissediyor ve insanlarla daha iyi anlaşıyordu. Chrsity bu sayede özgüven sahibi olmaya başlar. Gezi sona erince Christy yine eskisi gibi içine kapanık birisi oldu.
   Bir gün eve bir adam gelir. Bu adam Christy' i küçükken sol ayağı ile yazı yazdığını gören doktordur. Chrsity' nin iyileşmesini sağlayabileceğini fakat Christy' i Londra' ya götürmesi gerektiğini söyler. Doktor bunu söyleyince Chrsity ve ailesi çok sevinirler. Chrsity' e eskisi gibi bir özgüven duygusu gelmiştir. Doktor Chrsity' i Londra' ya götürür. Londra' da Christy' nin iyileşebileceği öğrenilir. Chrsity şehrine geri döner ve fizik tedavilerine başlar. Christy zamanla konuşur ve kitap yazmaya başlar. Doktor Chrsity daha iyi yazılar yazabilsin diye bir hoca tutar. Chrsity kitabının bir bölümünü bitirir. Zihinsel özürlüler seminerinde Christy yazdığı kitabını okur. Bütün izleyiciler, ailesi ve doktoru Chrsity ile gurur duyar


Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

26 Aralık 2015 Cumartesi

Çalıkuşu (Uzun Özet)

   Feride küçük yaşlardayken annesini kaybetmiştir. Babası subay olduğundan dolayı büyük annesinin yanında büyümüştür. Feride zeki, neşeli, yaramaz ve aynı zamanda duygusal bir çocuktur. Feride büyüyüp okul çağına gelince Fransız kız yatılı okuluna verilmiştir. Canı sıkıldıkça ya da boş vakti olunca ağaçlara tırmanırdı. Bu yüzden öğretmenleri onu çalıkuşuna benzetmişlerdir. Sonrada lakabı ''Çalıkuşu'' olmuştur.
   Feride' nin babası da ölünce tek yakını Besime teyzesi kalmıştır. Bundan sonra Feride bütün tatilleri Besime teyzesinin evinde geçirir. Feride' nin teyzesinin Kamran adlı bir oğlu vardır. Kamran, Feride' ye karşı kötü davranmaz, ona karşı alçak gönüllü davranırdı. Feride ise Kamran ile dalga geçerdi. Fakat Kamran buna karşı Feride' yi sevmeye başlamıştır. Bir süre sonra Feride de Kamran' ı sevmeye başlar ama ona karşı bilmediği bir nedenden dolayı çekingen davranır. Kamran Feride' ye evlenme teklifi eder. Besime teyze de bu duruma sevinir. Bunun üzerine Kamran ile Feride nişanlanırlar. Düğün ise Feride okulu bitirdikten sonra olacaktır.
   Kamran amcasının yanına bir vazife için Avrupa' ya gitmiştir. Düğün hazırlıkları bitmek üzeredir. Düğüne birkaç gün kala garip bir olay olur. Feride bahçede dolaşırken bir kadın görür. Kadın Feride' ye Kamra' nın Avrupa' da bir kadını sevdiğini söyler ve ona Kamra' nın yazdığı bir mektubu verir. Feride bu olaydan sonra gururuna yenik düşerek evi terk eder. Düğün ise gerçekleşmez
   Feride, İstanbul' dan gitmeden önce dadısının yanına gider ve orada kalmaya başlar. Ancak kendisi boş durmaz iş bulmak için her yere başvurur. Sonunda Bursa' da bir okulda Coğrafya ve Resim muallimliğine tayin edilir. Bursa' daki okuluna gittiğinde bir başka kişinin bu göreve atandığını görür. Müdür ve öğretmenlerin baskısına dayanamayan Feride istifa eder ve Zeyniler Köyünde muallimliğe geçer. Müdür bu köyü çok övmüştür. Fakat müdürün anlattığından çok kötü durumda olan bir köydür. Doğru dürüst yolları, okulları, evleri yoktur.
   Feride artık değişmiş ağırbaşlı birisi olmuştur. Köyü yeni sevmeye başlamıştır. Öğrencileri ile arasında hiç bir sorunu yoktur. Fakat öğrencilerin arasından Munise adında bir kız Feride' nin dikkatini çeker. Bu kızı çok sever ve diğer öğrencilerden daha fazla ilgilenir. Munise babası ve ablası ile yaşıyordur. Annesi ise kötü yola düşmüştür.
   Munise bir suç işler ve babası onu sıkıştırınca evden kaçar. Her taraf kar olduğundan dolayı sığınacak yer bulamayan Munise Feride' nin evine sığınır. Feride, kızın babasından da izin alarak Munise' yi evlatlık edinir.
   Bir gün okula müfettiş gelir. Okul çok kötü bir durumda olduğundan kapatmak zorunda kalırlar. Feride' ye başka bir okulda iş verileceğini söyler. Bunun üzerine Feride Maarif müdürünün yanına gider. Müdür açıkta yer olmadığını söyler. Feride müdürün odasında bir arkadaşını görür ve onunla Fransızca konuşur. Bu Fransızca konuşma sayesinde Feride, Bursa Darülmuallimatın' da çalışmaya başlar.
   Feride okula kısa sürede alışmış öğrencilerle iyi vakit geçirmiştir. Okulda Şeyh Yusuf Efendi, Feride' ye aşık olmuştur. Feride hariç bunu herkes bilir. Bir arkadaşı Feride' ye bu durumu anlatır. Şeyh Yusuf hastalığından ölünce herkes Feride' ye suçlu gözüyle bakar. Feride bu olaya daha fazla katlanamaz. Çanakkale Rüştiyesine tayini çıkan Feride Muniseyi de yanına alarak Çanakkale' ye yerleşir. Feride okulda, zengin bir ailenin kız çocuklarına öğretmenlik yapar. Feride bir davet üzerine konağa gider. Konağın sahibi Nerime Hanım amcasının oğlu İhsana Feride' yi beğenir. Davetin sebebi evlenme teklifidir. Feride bu teklifi reddeder. Bu olaydan sonra başka bir kişi tarafından bir daha evlenme teklifi alan Feride utancından sokağa çıkamaz olur.
   Feride' ye bir arkadaşından davet gelir. Davet, Burhanettin Bey adında bir adam ile Feride' nin yakınlaşmasını sağlamak için yapılmıştır. Feride artık Çanakkale' de duramayacağını anlar ve İzmir' e gider. İzmir' e vardığında şehrin en zenginlerinden bir ailenin kızlarına Fransızca dersi vermeye başlar. Feride ve kızı Munise ye bir köşk verilir. Köşkün sahibinin oğlu Feride' yi sıkıştırır. Bunun üzerine Feride köşkten ayrılmaya karar verir. Köşkten ayrılmadan önce Kamran' ın evlendiği haberini duyar.
   İş için Maarif İdaresine gittiğinde Kuşadasın da muallime ihtiyaç duyulduğunu öğrenir. Feride bu işi kabul eder ve Kuşadasına gider. Kuşadasın da işler iyi gider. Fakat muharebe başlayınca okul hastaneye dönüştürülür. Feride hemşireliğe başlar. Feride' nin hastası İhsan Bey gelmiştir. Ağır yaralıdır. Feride İhsan Bey' e acır ve ona evlenme teklifi eder. İhsan Bey durumu anlar ve evlenme teklifini reddeder. Bu sıralarda Munise bir hastalık yüzünden hayatını kaybeder.
   Muharebe bitince okul yeniden kurulur. Feride müdire olmuştur. Fakat Feride Munise yi kaybettikten sonra birkaç hafta kendine gelemez. Feride' yi kızı gibi seven Hayrullah Bey, Feride iyileşene kadar ona bakar ve onu yanına alır. Bunun üzerine bazı dedikodular çıkar. Hayrullah Bey dedikoduları engellemek için Feride ile evlenir. Feride Hayrullah Bey ile evlenir fakat sevdiği kişi Kamran'dan ayrılmış oluyordur. Hayrullah Bey ölmeden önce Feride' den İstanbul'a gitmesini ve Kamran' a vermesi için bir mektup verir. Mektupta Feride' nin Kamran' a olan aşkı ve Feride' nin bir günlüğü vardır.
   Feride İstanbul' a varır. Kamran' ın evlendiği kişiyi kaybettiğini öğrenir ve ona Hayrullah Bey' in mektubunu verir. Kamran, Feride' nin kendisini çok sevdiğini anlar. Daha sonra Feride ile Kamran nikah yaparlar. Feride bunca acıdan sonra mutluluğu bulmuştur.


Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

     
         

25 Aralık 2015 Cuma

Acımak (Özet)

   Zehra adında bir öğretmen vardır. Öğrencilerle ilgilenir, dediklerini yerine getirmeye çalışır fakat öğrencilerin bir yanlışını bulduğunda da asla affetmezdi. İçinde zerre acıma duygusu yoktu. Okul müdürü de öğretmenin bu davranışına bir şey söylemezdi. Müdür, Zehra öğretmeni bu konuda birkaç defa uyarmış fakat Zehra öğretmende bir değişiklik olmamıştı.
   Bir gün Zehra öğretmenin okuluna Maarif müdürü Tevfik ile Vekil Şerif Bey gelirler. Şerif Bey Zehraya babasının hasta olduğunu bu yüzden İstanbula gitmesini söyler. Fakat Zehra o kişinin babası olmadığını söyler.
   Birgün Tevfik Beye bir telgraf gelir ve Zehranın babasının ölmek üzere olduğunu öğrenir. Zehraya durumu açıklar ve ondan babasının yanına gitmesini söyler. Zehra tekrardan karşı çıkar ve gitmeyeceğini söyler. Fakat aradan az bir süre geçmişken İstanbula babasının yanına gideceğini söyler.
   Zehra yolda babasının annesine, ablasına neler yaptığı aklına gelir. Annesini ve ablasını öldürdükten sonra kendisini bir yatılı okula vermiştir. Yatılı okula verdikten sonra bir daha hiç kendisini görmeye gelmemiştir. Zehra sonunda İstanbula varır.
   Kendisini almaya eski komşuları gelir. Zehraya neden daha erken gelmediğini sorar. Babasının kaldığı eve varırlar. Babasının başında birkaç kadın vardır. Babasını asla görmek istemez. Zehraya babasına ait bir sandığın anahtarı verilir. Bu anahtarı istemeyerek de olsa alır. Sandığı açar ve bir günlük görür. Alıp okumaya başlar. Günlükte babasına yapılanları okur. Gerçek suçlunun babası değil annesinin ve anneannesinin olduğunu öğrenir. Annesinin ve anneannesinin babasına nasıl davrandığını öğrenir.
   Tüm bu öğrendiklerinden sonra Zehra da acıma duygusu ortaya çıkar. Zehra okula birkaç gün sonra gider. Artık içinde en derinlerde kalmış acıma duygusu ortaya çıkmıştır.

Özette bazı erler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

24 Aralık 2015 Perşembe

Yaprak Dökümü (Özet)

   Ali Rıza Bey bir memurdur. Kendisi fakirdir fakat dürüst ve şereflidir. Karısıda kendisi kadar düzgün birisidir. Ali Rıza Beyin 4 kız ve 1 oğlu vardır. Birgün arkadaşının karısıyla karşılaşır. Arkadaşının öldüğünü ve kızının işi olmadığını öğrenir. Kıza acır ve ona iş bulur. Muzaffer Bey ile kızın eskiden tanışmışlığından dolayı kızı işe alır. Kız zamanla Muzaffer Beyi kötü yola sokar. Ali Rıza Bey daha fazla sabredemez ve işten çıkar.
   Ali Rıza Beyin oğlu üniversiteyi bitirir ve bir bankada işe başlar. Ali Rıza Bey işten çıktığı için aileye oğulları bakmaktadır. Şevket bir gün kötü yola düşmüş bir kadınla beraber olmuştur. Babası bu işe en başta sinirlenir fakat sonradan evlenmelerine izin verir.
   Düğün gecesi çok gürültülü geçer. Müzik bitince bağırışlar, gülüşmeler başlar. Evden sıkılan büyük ve  küçük kızları birşey demez fakat diğerleri sinirlenir, isyan ederler. Zamanla Şevketin karısı Şevketi borca sokar ve Şevket borçları ödeyemeyince hapise düşer. Ali Rızanın kızı Fikret evlenmek ister. Evlenmek için uzaklara gider ve ailenin bir insanı daha eksilmiş olur.
Ali Rıza Bey tüm bu olanlara içten içe sıkılır. Geriye kalan 2 kızınıda evlendirmek ister. Bir kızını evlendirir onuda uzaklara gönderir. Bir kızı kalmıştır. Geriye kalan tek kızı çok fena bir şekilde hastalanır. Doktor çağırırlar. Muayene biter kızın dolaşmaya, temiz hava almaya ihtiyacı vardır.
   Kızının hastalığından dolayı Ali Rıza Bey kızının dışarı çıkmasına izin verir onu serbest bırakır. Fakat kızı evli bir erkekle evlenir onun metresi olur. Bunu öğrenen Ali Rıza Bey kızını evine bir daha sokmaz. Bu sebepten dolayı kızın kocası, kıza bir ev tutar ona her ay belli miktar para bırakır.
   Aradan zamanlar geçerken Ali Rıza Bey karısı ile arasını bozar. Bu yüzden evlenmiş kızının yanına Adapazarına gider. Orada fazla duramaz İstanbula tekrar dönmek zorunda kalır. İstanbula döner ama evine gitmez. Birgün Ali Rıza Bey hastalanır. Karısı ve kızı Leyla dışında kimse yanına gelmez. Ali Rıza Bey hastaneye kaldırılır. Bir müddet sonra iyileşir ve hastaneden çıkar. Ömrünün geri kalanını karısı ve kızı Leyla ile geçirir.


Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

23 Aralık 2015 Çarşamba

Yalnız Efe (Özet)

   Yörük isimli yaşlı bir ihtiyar ile kızı Kezban, Kumdere adlı bir köyde yaşamaktaydı. Yörük Hoca biraz para sahibiydi ve bu parayla köyün fakirine, öksüzüne yardım ederdi. Yörük Hoca yaşlılığı hiç sevmez keşke genç olsam der dururdu. Kumdere köyünün yakınında bir yerlerde Küçükalan isimli bir köy vardı. Eseoğlu adlı bir faizci yaptığı planla, Küçükalan köylülerinin hepsini borca sokmuştu. Önceden Yörük Hoca olacakları söylemiş fakat Küçükalan köylülerine bunu dinletememişti. Eseoğlu' nun aynı planı Kumdere köyünde işlememiş bu yüzden çok hırslanmıştı. Her memurları, görevlileri ve Kumdere köyüne gelen kaymakamı bile kışkırtıyor, olur olmaz yalanlar söylüyordu. Halbuki hiçte öyle değildi. Kumdere köyü gayet sakin, kendi geçimini kendisi sağlayabilen bir köydü.
   Yörük Hoca ile Eseoğlu, bir gün kasabada birbirlerini görürler. Eseoğlu Yörük Hoca' dan borç para ister. Yörük Hoca birkaç bir şeyler sattığından dolayı cebinde parası vardır. Yörük Hoca borç parayı Eseoğlu' na verir. Aradan 3 sene geçmiştir. Fakat Eseoğlu borcunu ödememiştir. Yörük Hocanın sabrı kalmayınca gider ve parayı ister ama Eseoğlu parayı vermez. Birkaç kez daha ister ama Eseoğlu parayı vermemekte kararlıdır. Yörük Hocanın ısrarından vazgeçmeyeceğini anlayınca, Eseoğlu bir tanıdığına Yörük Hocayı öldürtür. Haber Yörük Hocanın kızına varınca kızı ağlamaya başlar. Babasının cenazesinin olduğu yere gitmeye kararlıdır. Kafasında da, babasını kimin vurduğunu düşünür. Daha sonra aklına Eseoğlu gelir çünkü Eseoğlu hiç kimseyle anlaşamazdı. Daha sonra babasının ölüsünü görür.
   Bir sonraki gün Yörük Hoca' nın cenazesi, köylüler tarafından kendi köyüne götürüldü. Kezban katili bulmaya kararlıydı. Bir gün Eseoğlu' nun saf çobanlarından birini bulur ve katili öğrenir. Kezban öcünü babasının katilinden yani Eseoğlun' dan öcünü alır. Artık her suçluya, zalime, hırsıza karşı mücadele ediyordu. Cesaretinden dolayı o günden beri adı ''Yalnız Efe'' olmuştur.


 Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

22 Aralık 2015 Salı

Kaşağı (Özet)

   Hasan ve kitabın yazarı anne ve babaları birlikte bir çiftlik evinde yaşamaktaydı. Dadaruh çiftlikte seyislik yapardı. Dadaruh çocukları çok sever onlarla iyi anlaşırdı. Evde ise Pervin adında bir kız hizmetciydi. Kitabın yazarı ortalık boşken tımar yapmak için ahıra girer. Kaşağı arar fakat bulamaz. Odada bir sandık bulunmaktadır. Sandık, kitabın yazarının dikkatini çeker ve içine bakar. Sandığın içinden annesinin İstanbul dan gönderdiği bir Fakfon Kaşağı bulur. Atlara tımar yapmak ister fakat kaşağı çok sivridir. Bu sebepden at rahat durmaz. Kaşağıyı taşa sürter fakat kaşağı hala sivridir. Çocuk sinirlenir ve kaşağıyı kırar. Kırdığı kaşağıyı yalağa atar.
   Birgün babası kırılmış kaşağıyı bulur ve kimin kırdığını aramaya başlar. Kitabın yazarı bu suçu kardeşi Hasana yıkar. Babası Hasana, ahıra girmeme cezası verir ve babası Hasanı eve  hapseder. Annesi eve gelince Hasanı asla affetmez. Kitabın yazarının yani oğlunun diğer oğlu olan Hasana iftira atacağını aklından geçirmez.
   Ertesi sene ikizlerin annesi tekrardan İstanbula gider. Hasana hala ahıra girememektedir çünkü cezası vardır.  Hasan birgün hastalanır. Bir doktor çağırırlar ve babası Hasanın başucundan ayrılmaz. Doktor hastalığın "kuşpalazı" olduğunu söylerler. Evin hizmetçisi kitabın yazarına ağlar bir halde Hasanın öleceğini söyler.
   Hasan o gece uyuyamaz. Kitabın yazarı birgün hizmetçiyi uyandırır ve ona kaşağıyı kendisinin kırdığını ve bunu babasına şimdi söylemek istediğini söyler. Hizmetçi izin vermez, yarın sabah söylersin der. Yarın sabah her şeyi söylemek için uyandığında Hasan ölmüştür.

Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

21 Aralık 2015 Pazartesi

Sefiller (Özet)

   Jean Valjean küçük yaşta annesini ve babasını kaybetmiş bu nedenle ablasının yanına taşınmıştır. Eniştesi' de ölünce ablasına ve ablasının çocuklarına bakma görevi ona kalmıştır. Çok zorluklar geçirirler. Jean Valjean ekmek parasını çıkaramayınca, fırından ekmek çalar. Bunun üzerine jandarmalar Jean Valjean' ı tutuklarlar. Hapishane kaçmaya çalışır ama başarısız olur.
   Kaçmaya çalıştığı için cezası 19 yıla çıkarılır. 1815' de cezası biter, serbest kalır. Jean Valjean Güney Fransa' da bir kasabaya gider. Suçlu olduğu için herkes ona kötü davranır. Sonunda kasabanın piskoposu onu evine alır. Fakat akıllanmamış Jean gümüş takımları çalar ama yakalanır. Piskopos şikayetçi olmaz, hatta üstüne iki tane gümüş şamdan vererek onlardan alacağı parayla namuslu ve erdemli bir adam olarak harcamasını ister.
   Valjean yıllar sonra sahte bir isimle Kuzay Fransa' da iş hayatına atılmış ve zengin olmuştur hatta belediye başkanı seçilmiştir. Kasabanın müfettişi olan Javert, dedektiftir ve amirinden şüphe duyar. Tam onu yakalatacağı sırada onun adının Valjean olduğunu öğrenir. Müfettiş çok mahcup olur. Jean Valjean bu olayı duyar. Kendi adını taşıyan suçsuz birinin kendisi yüzünden acı çekmesine içi dayanmaz ve kendi isteğiyle kürek mahkumluğuna döner.
   Aradan birkaç yıl sonra tekrar kaçmıştır. Bu sefer Kuzeye doğru gitmiştir. İş yaptığı yıllarda bütün parasını buraya koymuştur. Paranın onu rahatça geçindireceğini düşünür. Bir zamanlar yanında çalışan Fantina' nın kızı Cosetta' yı arar. Fantina' nın öldüğünü öğrenmiş ve kızına ise üvey anne ve babanın baktığını öğrenir. Üvey anne ve babası kıza çok kötü davranmaktadır. Valjean o kızı evlatlık edinir ve ona bakar. Paris' e gittiklerinde Valjean bahçıvan olarak çalışır ve kızı da okula gider.
   Cosetta büyür ve Parisli birisi olan Marius kızla ilgilenmeye başlar. Cosetta ve Marius bir parkta tanışırlar. Pariste bir takım olaylar meydana gelir. Sosyalistler 1832' de bir baş kaldırma olayına girerler. Jean Valjean' da isyana katılır. İsyan sırasında sokakta eski düşmanıyla yani Javert ile karşılaşır. Valjean onu öldürmez. Fakat Javert kendini öldürür.
   İsyan sırasında Marius yaralanır. Valjean, Marius' u sırtında taşıyarak lağım kanalına götürür. Ağır yaralı olan Marius büyük babasının evine kaldırılır. Marius kendi hayatını kim kurtardığını bilemez. Valjean artık Cosetta ve Marius' un arasına girmekten vazgeçer. Valjean ölümle burun burunayken piskoposun kendisine hediye ettiği şamdanlığı Cosetta' ya hediye eder.



  Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)
   

20 Aralık 2015 Pazar

Kuyucaklı Yusuf (Özet)

   1903 yılının sonbaharında bir gece eşkıyalar Kuyucak köyünü basarlar. Kaymakam ve kaymakamın yardımcıları köye geldiklerinde iki kişinin öldürüldüğünü öğrenirler ve evine giderler. Evde Yusuf adlı bir çocuk bulurlar. Ölenler Yusuf' un annesi ve babasıdır. Kaymakam Yusuf' u evlat edinir. Yusuf sessiz, çekingen ve soğukkanlı bir çocuktur. Yusuf bir tek kaymakamın kızı Muazzez ile konuşur onunla ilgilenirdi. 
   Kaymakam Selahattin' in tayini Edremit' e çıkar. Yusuf, Edremit' de okula başlar. Ama sonradan okulu bırakır. Yıllar sonra bir bayram günü Muazzez, Yusuf ve Ali bayramın olduğu yere giderler. Salıncakta sallanırlarken, Şakir adlı birisi Muazzeze sarkıntılık yapar. Bu yüzden Yusuf, Şakiri orada döver. Şakir, Muazzezi elde etmek için her şeyi yapacaktır. Şakir, Hilmi ile Muazzezin babası Selahattin' e kumpas kurarlar. Selahattin' e kumar oynatırlar ve onu borca sokarlar. Borcun kapanması için Muazzezi isterler. Kaymakam istemeyerek de olsa kabul eder.
   Yusuf bunu öğrenince bakkala gider ve para alır. Bakkaldan aldığı parayla Şakire borcu öder. Muazzez bu seferde bakkalla evlenmek zorunda kalır. Şakir düğünde bakkalı öldürür. Ama çeşitli dolaplar çevirerek hapis yatmaktan kurtulur. Muazzezin ailesini çeşitli baskılar altında bırakarak Muazzezi almak ister. Bunlar olurken Yusuf Muazzeze açılmak ister fakat açılamaz. Bir gün çok şaşırtıcı bir şey olur ve Muazzez Yusuf' a açılır. Yusuf bu duruma çok şaşırır. 
   Şahende Hanım bunu öğrenir ve bu durumdan hiç hoşlanmaz. Bu yüzden kızını Şakir ile görüştürmeye zorlar. Baskı altında kaldıkları için Yusuf ve Muazzez başka bir köye kaçıp orada nişanlanırlar. Şahende hanım çok sinirlenir fakat kaymakam bu olaya sevinir. Çünkü kızına iyi bakacağına inanır. Damadına iş verir ve evlerini yapar. 
   Bir gün kaymakam kalp krizinden ölür. Durumu fırsat bilen Şahende Hanım ve Şakir Yusuf' un işiyle oynamaya başlarlar. Yeni kaymakam Şakir' in adamıdır. Yusuf işe gidince, Şahende Hanım kızını yemeklere davet eder. Muazzez ilk başlarda yemekten uzak durur. Fakat artık dayanamaz ve alkolün etkisiyle kötü yola düşer. Yusuf bu olayı duyunca yemeği basar ve Şahende, Şakir ve Kaymakamı öldürür. Karısı ile yola düşer. Fakat ağır yaralı olan karısı yolda ölür. Yusuf, Muazzezi defneder. Yusuf çok uzaklara gider ve ortadan kaybolur.


 
Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

19 Aralık 2015 Cumartesi

Kürk Mantolu Madonna (Özet)

   Kitabın yazarı Ankara' da işsiz kalır. Bir gün sokakta eski arkadaşı Hamdi Bey ile karşılaşır. Hamdi Bey bir şirkette müdür yardımcısı olmuştur. Kitabın yazarının işsiz kaldığını öğrenince onu evine götürür. Hamdi Bey banyo yaptıktan sonra kitabın yazarına şirketinde bir iş verebileceğini ve yarın sabah şirketine gelmesini söyler. Ertesi sabah kitabın yazarı Hamdi Bey' in şirketine gider. Kitabın yazarına çalışacağı yeri gösterirler. Memur olarak çalışmaya başlar. Çalıştığı odada Raif isimli tercüman vardır. Diğerleri tarafından çok azarlanan Raif Bey hiçbir zaman sesini çıkarmaz. Aradan haftalar geçmesine rağmen Raif Bey ile neredeyse hiç konuşmamışlardır. Raif Bey kış günleri sık sık hastalanmaya başlar. Bu sebeple kitabın yazarı tercüme edilecek kağıtları Raif Bey' in evine götürmeye başlar. Raif Bey' in evi çok kalabalıktır. 
   Bir Şubat ayında Raif Bey tekrardan hastalanır. Bu sefer durumu kötüdür. Raif Bey kitabın yazarından iş yerindeki bütün eşyalarını alıp eve getirmesini ister. Kitabın yazarı eşyaları toplar ve eve getirir fakat bir defter dikkatini çekmiştir. Raif Bey kitabın yazarından o defteri sobaya atmasını söyler. Kitabın yazarı defterde yazanları çok merak eder. Raif Beyi ikna ederek defteri alır ve kaldığı yere gider. Defteri alır ve okumaya başlar.
   Raif Bey maddi durumu iyi olan Havranlı bir ailenin utangaç ve korkak bir çocuğudur. Güzel Sanatlar Akademisi' ni okumak için İstanbul' a gider fakat tamamlayamadan geri döner. Babası, Raif Bey' i Sabunculuk Tekniğini öğrenmesi için Almanya' ya gönderir. Almanya' ya gittiğinde Sabunculuk Tekniği öğrenmesi yerine hep gezmek için dışarı çıkar. Aradan bir sene geçer. Raif Bey yeni açılmış olan Resim Galerisini şans eseri bulur ve içeri girer. Orada ''Kürk Mantolu Madonna'' adlı bir tabloya hayran kalır. Günlerce o tabloya bakmak için galeriye gelir. Bir gece sokakta Kürk Mantolu Madonna' yı ''Atlantik'' adlı yere girerken görür. Onun arkasından Raif Bey de içeri girer. Kürk Mantolu Madonna' yı  insanları içinde dans ettiğini görür. Kürk Mantolu Madonna Raif Bey' i görür. Arkadaşlıkları o günden itibaren başlar. Kürk Mantolu Madonna' nın gerçek adının Maria Puder olduğunu öğrenir. 
   Bir yılbaşı gecesi Raif Bey ve Maria Puder gece yarılarına giderler. Maria sarhoş olunca Raif Bey onu evine götürürler. Maria ile Raif Bey o gece birlikte olurlar. Sabah olunca Maria Raif Bey' e bir müddet ayrı kalmaları gerektiğini söyler. Aradan günler, haftalar geçer ve Raif Bey Maria' nın hastaneye kaldırıldığını öğrenir. Hastalığı geçesiye kadar ona bakar. Arkadaşlıkları tam eskisi gibi olmuşken Raif Bey' in eniştesi ona mektup yazar. Mektup da Raif Bey' in babasının öldüğü ve hemen Almanya' dan geri gelmesi istenir. Maria' ya olayı açıklar. Maria bu olayı duyunca kendisi de annesinin yanına Raif Bey den önce gider. Gitmeden önce Raif Bey ile vedalaşır. Raif Bey Maria' ya işlerini düzelttikten sonra onu memleketine getireceğine söz verir. Raif Bey' de pasaport işlerini hallettikten sonra memleketine döner.
   İlk başlarda Maria ile Raif Bey sık sık mektuplaşırlar. Fakat Maria' dan gelen mektuplar azalmaya başlar daha sonra hiç gelmez. Raif Bey Maria' nın kendisini unuttuğunu düşünür ve başkasıyla evlenir. Bir gün Ankara' da Raif Bey Almanya' da kaldığı pansiyonundaki Maria Puder' in akrabasını görür. Raif Bey Maria ile ilgili sorular sorunca akrabası olayları anlatmaya başlar. 10 yıl önce Maria' nın hastalandığını ve hasta haline rağmen dünyaya bir bebek getirdiğini ama bebeği dünyaya getirdikten sonra öldüğünü öğrenir. Maria' nın akrabası çocuğun bir Türk' den olduğunu söyler. Raif Bey çocuğun babasının kendisi olduğunu anlar. Maria' nın ve Raif' in kızı Maria' nın akrabasının yanındaki çocuktur. Raif Bey yaşadığı bu olaylardan sonra deftere bu yazıları yazmaya başlar. 
   Kitabın yazarı Raif Beye defteri vermeye evine gidince, Raif Bey' in ailesi Raif Bey' in öldüğünü söyler



 Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

18 Aralık 2015 Cuma

Harry Potter ve Ölüm Yadigarları (Uzun Özet)

   Ölüm Yiyenler Harry' i 17 yaşına girdiğinde öldürmek isterler. Ölüm Yiyenler, Zümrüdüanka Yoldaşlığı' nın Harry'i almaya geleceğini öğrenirler. Zümrüdüanka Yoldaşlığı geldiğinde ilk önce Dursley ailesini güvenli bir yere götürürler. Zümrüdüanka Yoldaşlığı çok özlü iksir içerek Harry' nin kılığına girerler. Daha sonra Harry' i götürmeye çalışırlar fakat fazla gidemeden Ölüm Yiyenler saldırır. Harry' nin baykuşu Hedwig saldırıda ölür. Harry ne olduğunu anlayamadan Voldemort gelir. Önce Profesör Moody' i öldürür. Harry' e saldırır fakat Harry' nin asası kendi başına sihir yapar. Harry çok şaşırır. Daha sonra Kovuk' a varırlar.
   Birkaç gün sonra Kovukta otururlarken Sihir Bakanı Rufus Scrimgeour ve Percy Weasley gelir. Dumbledore Harry, Ron ve Hermione' ye ölmeden önce birkaç eşya bırakmıştır. Rufus Scrimgeour bunları dağıtır. Harry' e Quidditch maçında ilk tuttuğu Snitch' i ve Gryffindor' un kılıcını, Ron' a bir ışık emer ve Hermione' ye bir kitap bırakmıştır. Fakat Gryffindor' un kılıcı Harry' e verilmez. Çünkü kılıç hem okulun malıdır hem de nerede olduğu bilinmemektedir. 
   Bill ve Fleur' un düğün vakti gelmiştir. Düğün sonunda Sihir Bakanını koruyan ve aynı zamanda Zümrüdüanka yoldaşlığı üyesi olan Kingsley Shacklebolt Sihir Bakanının öldüğünü ve Ölüm Yiyenlerin düğüne gelmek üzere olduğunu söyler. Dediği doğru çıkar. Aradan dakikalar geçmemişken Ölüm Yiyenler gelir. 
   Harry, Hermione ve Ron ışınlanarak kaçarlar. Fakat Harry Voldemort' un adını söyleyince Ölüm Yiyenler tekrardan gelir. Bu sefer tekrardan kaçarlar. Vaftiz babasından kalan Grimmauld Meydanı 12 numaraya giderler. Oraya gittiklerinde ev cini Kreacher ile konuşurlar. Sirius Black' in kardeşi olan R.A.B (Kim olduğu fazla bilinmez. Kehaneti duyanlardan bir tanesi olduğu bilinir.) sırrını öğrenirler. R.A.B bir zamanlar Ölüm Yiyendir. Fakat sonradan doğru yolu bulmaya başlar. Voldemort' un hortkuluk' u olan kolyeyi alır ve Kreacher' a verir. Yani Dumbledore ile Harry' nin bulduğu asıl hortkuluk değildir. Kreacher' a kolyenin nerede olduğunu sorarlar. Kreacher, Zümrüdüanka Yoldaşlığı olan Mundungus kolyeyi çalmıştır. Harry sahte kolyeyi Kreacher' a verir ve onun gönlünü kazanır. Ondan Mundungus' u bulup getirmesini söyler.
   Aradan 3-4 gün geçer Kreacher ile Dobby, Mundungus'u getirirler. Mundungus kolyeyi Bakanlıkta çalışan Umbridge adlı birine sattığını söyler. Harry, Ron ve Hermione Sihir Bakanlığına girerek kolyeyi Umbridge' den çalarlar. Ron yaralanır ve az bir şey iyileştikten sonra Harry' e öfkelenerek çeker gider. Ron ve Hermione diğer bir hortkuluk' un Godric' s Hollow' a giderler. Orada Voldemort' un yılanı olan Nagini ile karşılaşırlar. Savaşırlarken Hermione yanlışlıkla Harry' nin asasını kırar. Kaçmayı başarırlar.
   Harry nöbet tutarken bir patronus görür ve onu takip eder. Patronus onu Gryffindor' un Kılıcına götürür. Harry kılıcı alır ve bu anda Ron hatasını anlayıp tekrardan gruba katılır. Birlikte hortkuluk' u yok ederler. Daha sonra Bill ve Fleur' un düğünündeki Luna' nın babasının kolyesi akıllarına gelir. Aynı simge Dumbledore' dan Hermione ye kalan kitapta da vardır. Hep beraber Luna Lovegood' un evine giderler. Onları Xenophilius Lovegood karşılar. Onlara 3 sihirli nesne hakkında hikaye okur. Hikayedeki 3 sihirli nesne Mürver Asa, Diriltme Taşı ve Görünmezlik Pelerini' dir. Üç nesnenin ortak adı Ölüm Yadigarları' dır. Luna Lovegood Ölüm Yiyenler tarafından kaçırılmıştır ve Xenophilius, Harry' i onlara teslim ederse Luna eve dönebilecektir. Xenophilius Ölüm Yiyenleri çağırır ama Harry ve arkadaşları kaçarlar. Harry bu hikayeye inanmıştır.. Çünkü hiç kimsede görmediği tek kendisinde olan Görünmezlik Pelerini kendisindedir. Snitch' in açıldığını ve onun içindeki nesnenin' de Diriltme Taşı olduğunu tahmin eder. Ama Mürver Asa hakkında bir şey bilmez. Mürver Asa Dumbledore' un kullandığı asadır. Yani asa Dumbledore' un mezarındadır. Voldemort tüm bunları onlardan önce öğrenir ve Dumbledore' un mezarından en güçlü asa olan Mürver Asa' yı alır.
   Harry ''Voldemort'' dediği için Ölüm Yiyenler yerlerini öğrenirler ve onları esir alırlar. Malfoyların evine götürürler. Bir odaya kitlenirler. Odada Luna, asa yapımcısı Ollivander ve Gringotts Bankasında çalışan cin Griphook oradadır. Ev cini Dobby Harry ve esir düşmüşleri kurtarır. Fakat Bill ve Fleur' un evine ışınlanırken Bellatrix' in attığı bıçak onu öldürür. Harry, Dobby' nin cesedini defneder. Remus Lupin onları ziyarete gelir ve çocuğunun vaftiz babası olmasını söyler. 
   Diğer bir hortkuluk' un Gringotts Bankasında Bellatrix' in kasasında olduğunu düşünür. Cin Griphook ve çok özlü iksir sayesinde bankaya girip hortkuluk' u alırlar. Birkaç gün sonra Harry tekrardan Voldemort' un aklına girer. Fakat Voldemort bunu bilemez. Harry' Voldemort' dan son hortkuluk' un Hogwarts okulunda olduğunu öğrenir. Okula Albus Dumbledore' un kardeşi Aberforth Dumbledore sayesinde girerler. Voldemort ordusuyla beraber okula saldırır. Okulda kalıp savaşmak isteyen öğrenciler vardır. McGonagall bu öğrencilere savaşmak için izin verir. Diğer öğrenciler Voldemort' un ordularını oyalarlar. Harry ve arkadaşlarıda hortkuluk' u aramaya başlarlar. Ravenclaw hayaleti sayesinde hortkuluk' un yerini bulurlar. Bu oda ihtiyaç odasıdır. Harry odayı sonunda açar. Ama karşılarına Malfoy, Crabbe ve Goyle çıkar. Malfoy' un ekibinden birisi öğrendiği ateş büyüsünü yapar ama kontrol edemez ve kendisi ölür. Harry oda yanmadan önce hortkuluk' u bulmuştur. Fakat Gryffindor' un kılıcı olmadığından yok edemez. Sonradan aklına fikir gelir ve 5 sene önce girdiği Sırlar Odası' na girer. Orada öldürdüğü büyük yılanın iskeleti hala duruyordur. Yılanın dişinden birisini söker ve Ravenclaw' ın Kayıp Diademine batırır. Hortkuluk yok olur. 
   Birçok kişi ölmüştür. Harry' nin yakınlarından Ron' un ağabeyi Fred ve Remus Lupin ile eşi Tonks ölmüştür. Son bir hortkuluk kalmıştır. Bu hortkuluk Voldemort' un yılanı Nagini' dir. Harry Voldemort' un aklına girer ve yılanıyla beraber Bağıran Barakada olduğunu öğrenir. Oraya giderler. Voldemort Bağıran Barakada, Snape' i öldürür. Snape Harry' e ölmeden önce anılarını verir. Harry Snape' in anılarına bakmak için Müdür Odasına gider. Harry Snape' in kendi annesine küçüklükten beri aşık olduğunu öğrenir. Snape önceden Ölüm Yiyendir fakat Voldemort Harry' nin annesi Lily Potter' ı öldürmek için aramaya başlayınca Dumbledore' un tarafına geçmiştir. Snape' in kendisini bu seneye kadar fark ettirmeden koruduğunu ve Gryffindor' un kılıcını bulmasında yardım eden patronusu Snape' in yaptığını öğrenir. Dumbledore, Voldemort' un Malfoya kendisini öldürmek için görevlendirildiğini biliyordur bu yüzden Snape' den kendisini öldürmesini istemiştir. Bunlardan en önemlisi Voldemort' un bile bilmediği bir hortkuluk' un kendi içinde olduğu ve bu horkuluk' un yok edilmesi için Voldemort tarafından öldürülmesi gerektiğini öğrenir.
   Voldemort, Yasak Orman' da Harry' i bekler. Harry Voldemort' un yanına giderken diriltme taşı kullanır ve sevdiklerinin hayaletlerini bir kez daha görür. Voldemort' un yanına gidince Voldemort onu ''Avada Kedavra'' laneti ile vurur. Harry kendini tren istasyonu gibi bir yerde görür. Her taraf bembeyazdır. Orada Dumbledore ile bir müddet konuşur. Harry tekrardan hayata döner fakat belli etmez. Ölmemesinin sebebi Kılkuyrul Voldemort' u tekrardan eski haline getirirken Harry' nin kanını kullanmış olmasıdır. Voldemort' un damarlarında Harry' nin kanı dolaştığı için Voldemort Harry' i öldüremeyecektir. Voldemort sadece Harry' nin içindeki hortkuluk' u yok etmiştir.
   Hagrid Harry' i Voldemort' un zoruyla okula kadar taşır. Voldemort okulda herkese Harry' i öldürdüğünü ve artık bir umutları kalmadığını söyler. Fakat Hagrid' in dev kardeşi Grawp gelir ve ortalığı karıştırır. Etraf karışır Harry fırsatı değerlendirerek Görünmezlik Pelerinin üstüne giyer ve Voldemort' u takip etmeye başlar. Voldemort' dan ayrılan Nagini korumasız olduğundan Neville Gryffindor' un kılıcı ile Nagini' yi keser. Bütün hortkuluklar yok olmuştur. Voldemort artık ölümsüz değildir. 
   Voldemort, Molly Weasley' in Bellatrix Lestrange' i öldürdüğünü görünce ona saldıracakken Harry onu engeller. Herkes çok şaşırır. Voldemort' un elinde tuttuğu Mürver Asa aslında Harry' e itaat etmektedir. Voldemort' a bunu açıklar. Ama Voldemort aldırış etmez ve savaşmaya başlarlar. Voldemort ''Avada Kedavra'' laneti yapar fakat Harry asanın gerçek sahibi olduğu için büyü geri seker ve Voldemort yok olur. Harry Mürver Asayı Dumbledore' un mezarına tekrardan koyar. Artık savaş bitmiştir. Voldemort sonsuza kadar yok olmuştur.
   19 YIL SONRA: Harry, Ginny Weasley ile evlenmiştir. 3 çocukları olur. James Potter, Lily Potter ve Albus Severus Potter' dır. Ayrıca Harry, Lupin ve Tonks' un çocuğu' nun vaftiz babasıydı. Ron ve Hermione' de evlenmişler ve çok mutlu olmuşlardır. SON


   
Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

17 Aralık 2015 Perşembe

Harry Potter ve Melez Prens (Uzun Özet)

   Lord Voldemort Malfoy' a, Albus Dumbledore' u öldürmesini söyler. Eğer bunu yapamazsa Snape işi bitirecektir. Albus Dumbledore Harry' i yanına alarak Horace Slughorn' un yanına gider ve ona Hogwarts Cadılık ve Büyücülük okulunda öğretmen olmasını ister ve onu ikna eder.Albus Dumbledore bu görevi bitirince Harry' i Kovuk' a gönderir.
   Kovukta hoş bir karşılamadan sonra Diagon yoluna okul ihtiyaçlarını almak için ailecek gideceklerdir. Ron' un ağabeyleri sonunda ''Büyücü Şakaları'' dükkanını açmayı başarabilmişlerdir. Okul alışverişi bittikten sonra Büyücü Şakaları dükkanına uğrarlar. Harry Malfoy' u dışarıda görür ve peşine arkadaşları ile takılır. Malfoy bir dükkana girer ve sahibini tehdit ettikten sonra çıkar.
   Okulun ilk günü Ron ve Harry' nin ilk dersleri boştur. McGonagall zoruyla Horace Slughorn' un iksir dersine girerler. Kitapları olmadıkları için kendilerine kitap seçerler. Harry çok eski bir iksir kitabını alır. Kitabın Melez Prens' e ait olduğu yazılmıştır ve kitabın her sayfasına yazılar yazılmıştır. Harry kitap sayesinde iksiri en iyi şekilde yapar. Ödül olarak ''Felix Felicis'' yani ''Sıvı Şans'' iksirini alır.
   Profesör Dumbledore Harry' e vakit buldukça bazı anılar izletmeye başlar. Anılar genellikle Voldemort' a ilişkin anılardır. Voldemort' un annesini, babasını, büyüdüğü çocuk yurdunu ve çocukluk anılarını izlerler. Fakat bir anı eksiktir. Voldemort Hogwarts' da bir öğrenciyken Profesör Slughorn ile aralarında geçen bir anıdır. Bu anı Voldemort' un büyük bir sırrını açığa çıkaracaktır. Dumbledore Harry' den bu anıyı almasını ister.
   Harry, Profesör Slughorn' un verdiği bir partiden görünmezlik pelerini ile kaçarak Malfoy ve Snape' in bir şeyler fısıldaştıklarını duyar. Bunu arkadaşlarına anlatan Harry Malfoy' un bir şeylerin peşinde olduğunu anlar. Bir gün Profesör Slughorn'dan tekrardan davet gelir. Harry Slughorn' un anısını alabilmek için daveti kabul eder. Davet iyi bir sonuç vermez.
   Hagrid' in evcil(!) canavarı Aragog ölmüştür. Cenazesini defnetmek için Harry' e mektup gönderir. Harry bunu kabul eder ve yanında Profesör Slughorn' u getirmeyi ikna etmiştir. Cenaze defnedildikten sonra Slughorn içecek almaya gider ve geri döner. Hagrid ile Slughorn sarhoş olmuştur. Harry önceden Felix Felicis' i içip gelmiştir. Tam vakti olduğunu sanıp Slughorn' dan anıları ister. Sıvı şans sayesinde Harry anıları alır ve Dumbledore ile izlerler. Albus Dumbledore' un kafasındaki soru işaretleri gider ve Voldemort' un sırrını öğrenirler. Voldemort anıda Slughorn' a hortkuluklar hakkında soru sorar. Hortkuluk insanın ruhunu bölmeye yarar. Ama her ruh bölümü için bir kişiyi öldürmek gerekir. Voldemort' un tam 7 tane horkuluk' u vardır ama bunlardan iki tanesi farkında olmadan yok edilmiştir. Anı biter. Profesör Dumbledore Harry' e hortkulukları bulmaya gideceğinde yanında gelmesi için söz verir.
   Albus Dumbledore Harry' i çağırır. Sonra denizin ortasındaki bir mağaraya ışınlanırlar. Mağaradaki suyu bir kayık yardımıyla geçerler. Sonunda diğer bir hortkuluk olan kolyeyi bulurlar ama bir iksirin içindedir. Kolyenin alınması için Dumbledore iksiri içmek zorunda kalır. Harry, Dumbledore' a iksiri içirir. Suyun altından ölmüş insanların cesetleri canlanmış gibi Harry' e saldırır. Dumbledore Harry' i kurtarır. Albus Dumbledore iksirin etkisiyle çok güçsüzleşir. Bu yüzden Harry Albus Dumbledore ile okula biraz uzak olan boş bir bara ışınlanır.
   Bar sahibi okulun birkaç ölüm yiyen tarafından saldırıya uğradığını söyler. Işınlanmaya güçleri kalmamıştır bu yüzden uçan süpürge ile okula varırlar. Okula vardıklarında Dumbledore birden Harry' e kilitleme büyüsü yapar ve üstüne görünmezlik pelerinini atar. Malfoy gelmiş ve Dumbledore' a asa çekmiştir. Malfoy' un arkasından Ölüm Yiyenler gelir. Malfoy' a etkisiz ve güçsüz halde olan Dumbledore' u öldürmesi için baskı yaparlar. Fakat Malfoy pes edecekken Profesör Snape gelir ve Okul müdürü ve aynı zamanda büyücüler dünyasında ün salmış, Voldemort ile savaşabilecek güçteki adam olan Profesör Dumbledore' u ''Avada Kedavra'' lanetiyle öldürür. Harry gördükleri karşısında çok üzülür ve sinirlenir.
   Büyünün etkisi geçer ve Snape' i kovalamaya başlar. Fakat Yasak Ormana girmeden önce Snape Harry' e büyü yapar. Ona Melez Prens' in kendisi olduğunu söyler ve gider. Harry okula çok üzgün bir biçimde gider. Herkes Dumbledore' un cesedinin yanında toplanmıştır.
   Profesör Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore' un cenazesi okul yakınlarında bir yere defnedilir. Artık hortkulukları bulma görevi Harry' e kalmıştır. Gelecek sene okula devam etmeyecek hortkulukları arayacaktır.


   Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

16 Aralık 2015 Çarşamba

Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı (Özet)

 Harry Potter ve kuzeni Dudley' e Ruh emiciler saldırır. Harry ''Patronus'' büyüsü kullanmak zorunda kalır. Mrs. Figg Yarı baygın halde olan Dudley' i eve götürür. Bu sırada bir baykuş Sihir Bakanlığından gelen bir mektubu getirir. Mektup Harry' nin okuldan atıldığını ve Sihir Bakanlığına duruşma için gelmesi gerektiğini söyler. Duruşmada Harry Profesör Dumbledore sayesinde suçsuz bulunur. Dumbledore Voldemort yeniden döndüğü için Zümrüdüanka Yoldaşlığı' nı toplar. Fakat Dumbledore ve Zümrüdanka Yoldaşlığı dışında kimse Voldemort' un döndüğüne inanmaz.
   Okula döndüklerinde Sihir Bakanlığının atadığı yeni öğretmen Umbridge Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersini öğretecektir. Voldemort' un dönmediğini düşünen Dolores Umbridge büyü kullanmayı yasaklar onun yerine bir saldırıda ne yapılması gerektiğini anlatan kitaplar okutur. Harry Voldemort' un döndüğü konusundaki ısrarından vazgeçmediği için cezaya kalır.
   Bir tatil günü arkadaşlarının desteğiyle ''Dumbledore' un Ordusu'' adlı grup kurar. Bu grupta Profesör Umbridge' in öğretmediği büyüleri Harry' nin sayesinde öğrenmeye başlarlar. Harry bir akşam rüyasında Arthur Weasley' in Voldemort tarafından yaralanmasını görür. Bunu Dumbledore söyler ve dedikleri doğru çıkar.
   Harry rüyasında Sirius' un Sihir Bakanlığının içinde Voldemort tarafından öldürüldüğünü görür. Harry, Hermione, Ron, Luna ve Neville birlikte Sihir Bakanlığına giderler. Orada Ölüm Yiyenler ile savaşırlar. Tam kaybedecekleri an Zümrüdüanka Yoldaşlığı üyeleri gelirler. Bellatrix Lestrange, Harry' nin vaftiz babasını yani Sirius' u öldürür. Harry Belatrix' i kovalamaya başlar. Harry Bellatrix' e bir uğursuzluk büyüsü isabet ettirir. Bu sırada önce Voldemort daha sonra Profesör Dumbledore gelir. İkiside hiç kimselerin bilmedikleri kara büyüler bilmektedir. Dumbledore ile Voldemort savaşır. Voldemort kazanamayacağını anlayınca Harry' nin anılarına girer. Harry Voldemort' u anılarından çıkarır.
   Savaş sonunda Sihir Bakanı Voldemort' un geri döndüğünü görür. Harry Voldemort' un kehaneti istediğini ama alamadığını bilir. Kehanette Voldemort' u yok edebilecek kişinin Harry olabileceği ve birisinin yaşaması için diğerinin ölmesi gerektiğini öğrenir. Kısaca ya Voldemort ya da Harry ölmek zorundadır.



Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

15 Aralık 2015 Salı

Harry Potter ve Ateş Kadehi (Uzun Özet)

   Harry rüyasında Voldemort' un yaşlı bir adamı öldürdüğünü görür. Alnındaki yara izinin sancısı ile uyanır. Harry rüyasında Voldemort' un yanında Peter Pettigrew diğer bir adıyla Kılkuyruk ile tanımadığı bir adam vardır. Kim olmaya düşünmeye çalışır fakat aklına hiç kimse gelmez. Harry Sirius Black' e mektup yazarak her şeyi anlatır. Harry bir sabah Weasley ailesinden Dünya Quidditch Kupasına katılması için davetiye alır. Harry bunu kabul eder. Harry' i Privet Drive 4 numaralı evinden alırlar.
   Dünya Quidditch Kupası' nda sıradışı bir olay olur. Gökyüzünde Voldemort' un karanlık işareti görünür. Uzaktan gürültüler gelmeye başlamıştır. Kukuletalı bir grup Muggle bir aileyi havaya kaldırmıştır. Mr. Crouch' un ev cini olan Winky' nin elinde Harry' nin asasını bulurlar. Karanlık işareti Winky' nin yapmış olduğunu söylerler ve onu suçlarlar. Mr. Crouch' un endişeli görüntüsü Harry ve arkadaşlarının dikkatini çekmişti. 
   Okul zamanı gelmiştir. Harry ve arkadaşları trene binerek okula varırlar. Okula vardıklarında senelerdir yapılmayan Üç Büyücü Turnuvası bu sene Hogwarts okulunda yapılacaktır. Yarışmanın ödülü 1000 Galleondur. Yarışmaya üç okul katılacaktır. Bunlar; Hogwarts, Beauxbatons ve Durmstrang' dır. Yarışma çok tehlikelidir bu yüzden yaş sınırı 17' dir. Ateş Kadehi denilen sihirli bir nesne bu üç yarışmacıyı belirlerdi. Seçim günü geldiğinde Harry adını Ateş Kadehine atmamasına rağmen adı çıkar. Yarışmaya katılan kişi sayısı dört olur. Bu kişiler Harry, Cedric, Krum ve Fleur' dur. Harry' nin en iyi arkadaşı olan Ron kendisine inanmaz. Bu yüzden araları bozulur. 
   Okulda yeni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni Profesör Moody ile tanışırlar. Moody diğer öğretmenlere göre çok farklıdır. Hagrid bir akşam Harry' i evine çağırır. Harry Hagrid' in evine gider. Hagrid' i gizlice takip eden Harry yarışmanın ilk görevinin ejderhalar olduğunu öğrenir. Kendi okulundan olan Cedric' e bunu söyler. 
   İlk görev başlamıştır. Amaç ejderhanın koruduğu altın renkli bir yumurtayı ejderhadan almaktı. Cedric, Krum ve Fleur ilk görevi kazanmışlardır. Sıra Harry' e gelince çağırma büyüsü ile kendi süpürgesini çağırır. Biraz zorlanmış olsa da Harry' de birinci görevi bitirmiştir. İkinci görevin ne olduğunu bilen Cedric, Harry' e kendini borçlu hisseder. Bu yüzden ona altın yumurtayı suyun içinde açmasını söyler. Harry en başta bu fikri saçma bulur. Fakat başka çaresi kalmayınca denemek zorunda kalır. Yumurtayı suyun altında açar ve yumurtanın gizemini çözer. İkinci görev Hagwarts' arazisinde bulunan gölden sevdiği kişiyi bir saat içinde kurtarmaktır. Harry bir saat suda nasıl kalacağını bulamaz.
   Yarışma sabahı Harry kütüphanede uyuyakalmıştır. Dobby Harry' i uyandırır ve eline galsamotu verir. Yarışmaya son anda geç kalmaktan kurtulan Harry ağzına galsamotunu atar ve göle dalar. Harry kendi rehinesini kurtarır. Fakat bir rehine kurtarılamamıştır. Harry buna dayanamaz ve ikinci rehineyide kurtarır. Bu yüzden Harry 3. olmuştur. Jüriler toplanarak Harry' nin centilmenliğinden dolayı Harry' i 2. yaparlar. Üçüncü görev açık açık söylenir. Büyük bir labirentin içinde kupa vardır ve kupayı ilk görüp dokunan kişi bu görevi kazanır.
   Görev başlar. Harry ve Cedric' in puanları en fazla olduğundan en önce onlar başlar. Arkalarından Beauxbatons ve Durmstrang öğrencileri labirente girerler. Harry Cedric' e labirentte yardım eder. Kupayı ilk Cedric ve Harry bulmuştur. İkisinin kararı ile kupaya aynı anda dokunurlar. Fakat kupa onları Voldemort ve Kılkuyruğun olduğu mezara götürür. Kılkuyruk Cedric'i öldürür ve Harry heykele bağlar. Bebek gücü ve boyu olan Voldemortu elinde taşımaktadır. Bir kazan getirir ve ilk iş Voldemortu kazana atar. Daha sonra çeşitli malzemeler katar. En son olarak kendi kestiği elini atar ve Harry' nin birkaç damla kanını alır, suya damlatır. 
   Voldemort eski gücüne kavuşur ve yandaşlarını çağırır. Yandaşların arasında Malfoy' un babası da vardır. Voldemort, Harry' e düello teklif eder. Savaşmaya başlarlar ama Voldemort ile Harry' nin asası aynı anka kuşu telinden olduğu için büyüler ortada kenetlenir. Harry' nin asasının ucundan babası, annesi ve Cedric belirir. Cedric cesedini babasına götürmesini ister. Asadan çıkan Harry' nin annesi, babası ve Cedric Voldemortu kısa süreliğine oyalarlar.
   Harry, Cedric' in cesedi ile okul arazisine dönmüştür. Harry Voldemort' un döndüğünü kalabalığa söyler. Profesör Moody, Harry odasına götürür. Bu sırada Dumbledore, McGonagall ve Snape odaya girerler. Moody' e bir iksir içirirler ve Moody' nin asıl sureti gözükür. Sahte Moody Mr. Crouch' un oğludur. Yıllar önce Azkabana atılmıştır ve orada öldüğü söylenmiştir. Dünya Quidditch Kupasındaki olayları ve Harry' nin mezarlığa ışınlanmasını Moody kılığında yapmıştır. Tüm gerçekler ortaya çıkar. 
   1000 Galleon ödülü alana Harry dönüş treninden inerken bütün Galleonları Fred ve George Weasley' e vermiştir. Ron' un ağabeylerinden Ron' a yeni bir cüppe almalarını ister. Geri kalanları ise ''Weasley Büyücü Şakaları'' dükkanı açmak için kullanabileceklerini söyler. 



Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)




      

14 Aralık 2015 Pazartesi

Harry Potter ve Azkaban Tutsağı (Uzun Özet)

   Harry bir sabah uyandığında bütün Dursley ailesini televizyon başında haberleri izlerken görür. Haberde Sirius Black adlı azılı bir suçlunun hapishaneden kaçtığı söylenir. Vernon enişte bu sırada evlerine konuk olacak Marge halayı eve getirmek için hazırlık yapmıştır. Marge hala Vernon eniştenin ablasıdır ve Harry' den hiç hoşlanmaz, her geldiğinde Harry' e ve ölen ailesi hakkında ileri geri konuşurdu. Harry, Vernon eniştesi kapıdan çıkarken Hogsmeade gezilerine katılabilmesi için gerekli olan forumu imzalamasını rica eder. Fakat Vernon enişte umursamaz.
   Marge hala eve geldiğinde bavulunu yukarı taşıma işi Harry' e düşer. Harry bavulu yavaş yavaş çıkarır. Çok zor günler geçiren Harry sonunda Marge halanın evdeki son günü olduğu için sevinçlidir. Son akşam yemeğinde Marge hala Harry' nin annesi ve babası hakkında kötü şeyler söyleyince Harry çok sinirlenir. Bilmeyerek Marge halayı bir balon gibi şişirir. Marge hala uçmaya başlar ve yavaşça dışarıya, gökyüzüne doğru uçmaya başlar. Vernon enişte Marge halayı kurtarma çabası gösterirken Harry bu fırsatı değerlendirip odasına çıkar ve bavulunu toplamaya başlar. Kapıdan çıkarken Vernon enişte Harry' nin önünü kapatır ve çıkmasına izin vermez. Fakat Harry çok sinirlidir. Vernon enişteye asasını doğrultur ve yavaşça kapıdan dışarı çıkar.
   Evden birkaç sokak uzaklaşan Harry Magnolia Crescent' ta bir duvarın dibine yığılır. Harry büyü yaptığı için alacağı cezayı düşünürken gözetlendiğini hisseder. Harry karanlıkta asasını yakar ve Harry az ilerisinde gözleri ışıldayan büyük bir köpek gördü. Harry irkilip geriledi ve ayağı sandığına çarpar. Düşüşünü yavaşlatmak için kolunu savururken asası elinden fırlar ve olanca ağırlığı ile suyoluna yığılır. Bir GÜM sesi duyulur ve karşısında büyük bir 3 katlı mor bir otobüs görür. Otobüsün içinden çıkan biletçi Harry' nin bavulunu alır ve içeri götürür. Şaşıran Harry bir büyücü otobüsünü yanlışlıkla çağırdığını farkeder. Otobüsün içinde yataklar vardır ve aynı zamanda göründüğünden daha yüksek olduğunu görür. Çatlak Kazana gitmek isteyen Harry 11 Sickle para öder. Biletçi gazete okumaktadır ve televizyonda gördüğü adamın fotoğrafı gazetede de vardır. Harry biletçiden Sirius Black' in bir lanet ile birçok kişiyi öldürdüğü ve Voldemort adına çalışan birisi olduğunu öğrenir. Bu yüzden Azkaban Hapishanesine atılır. Azkaban Ruh Emiciler tarafından korunan çok güvenlikli bir yerdir. Kimse Sirius' un oradan nasıl kaçtığını bilememektedir. 
   Çatlak Kazana vardığında kapıda onu sihir bakanı Fudge karşılar. Fudge, Harry'i odasına davet eder. Harry' nin kitaplarını almıştır ve onu gördüğüne nedense çok sevinmiş bir hali vardır. Harry ile biraz konuştur. Konuştuktan sonra Harry odasına çıkar ve kitaplarını bir müddet inceler. Ertesi sabah Ron' un ailesi ve Hermione' de Harry' nin yanına gelmiştir. Harry Ron' un babası ve annesini gizlice odalarında konuşurken duyar ve kulak misafiri olur. Duyduğu şey kendisini korkutmuştur. Çünkü Sirius Black adlı katilin kendi peşinde olduğunu öğrenir. Daha sonra Harry hiçbir şey olmamış gibi kahvaltısını yapar.
   Artık okula gitme vakti gelmiştir. Weasley ailesi ile duvardan geçen Harry trene binerken Ron' un babası Arthur Harry' i yanına çağırır. Sirius Black' in Harry' nin peşinde olduğunu söylemiştir. Ondan dikkatli olmasını ve bunu kimseye söylememesini tembih eder. Boş yer bulamayan Harry, Ron ve Hermione sadece bir kişinin olduğu bir bölme bulurlar ve otururlar. Hermione hemen onun kim olduğunu anlamıştır. Yeni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi öğretmeni Profesör Lupin' dir. Yolun yarısına gelmiş olan tren bir anda durur. Trenin ışıkları söner ve içerisi artık soğumaya başlamıştır. Harry içinde bilmediği bir nedenden dolayı kendisini çok mutsuz hisseder. Buğulu camdan bir hayaletin silüeti görünür. Kapı yavaşça aralanır ve Harry kukuletalı, uzun parmaklı bir hayalet görür. O hayalet aslında bir Ruh Emici' dir. Ruh emici Harry' nin ruhunu emmeye başlar. Harry bu sırada bayılmıştır. Ron ve Hermione ne yapacaklarını bilemezken Profesör Lupin ''Expecto Patronum'' diye fısıldar ve Ruh Emici kaçar. Harry uyandığında Profesör Lupin Harry' e bir parça çikolata verir. Ruh emiciler okulu Sirius Black' e karşı korumak için okul dışında görevlendirilmişler dir.   
   Okula vardıklarında herkes Harry ile dalga geçer. Harry ilk kez gireceği ders olan Kehanet dersine girmiştir. Kehanet dersinden sonra yeni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi öğretmeni Profesör Lupin ''Böcürt'' adlı bir yaratık ile savaşmayı onu nasıl yenebileceklerini anlatır. Harry yemeğini bitirir ve ortak salona giden merdivenleri takip eder fakat kapının önünde kalabalık oluşmuştur. Kapının bekçiliğini yapan Şişman Hanım' ın portresi pençelenmiş ve şimdi nerede olduğu bilinmiyordu. Şişman Hanımın yerini bulan hademe Filch okul müdürü Albus Dumbledore' u çağırır. Şişman hanım okulda büyük, siyah bir köpeğin olduğunu ve kendisine saldırdığını söyler. Bunun üzerine okulda önlemler daha fazla alınmaya başlamıştır. O gece bütün okulun öğrencileri aynı yerde yatırılmıştır.
   Hogsmeade' e gitmek için izin alamayan Harry okulda kalacaktır. Arkadaşları Ron ve Hermione' yi geçirir. Ron' un ağabeyleri Hogsmeade gitmeden önce Harry' i çağırırlar ve ona ''Çapulcu Haritası'' adlı haritayı verirler. Çapulcu haritası okul sınırını aşmamış olan kişilerin nerede olduklarını gösteriyordu. Harry Çapulcu Haritasında okuldan Hogsmeade' e giden gizli bir geçit bulur ve oradan arkadaşlarının yanına gider. Harry' e kimden geldiği bilinmeyen bir hediye gelmiştir. Harry hediyeyi açar ve gözlerine inanamaz. Bu dünyanın en hızlı uçan süpürgesi olan Ateşoku' dur. Fakat Profesör McGonagall bu süpürgeyi incelenmesi gerektiğini söyler. Bunun üzerine Harry çok üzülür.
   Harry trendeki o geceden sonra Ruh Emicilere karşı nasıl savunulacağını öğrenmek için Profesör Lupin' e gider. Profesör Lupin Harry' e ders verir. Harry biraz gayret ederek kendi patronusunu yaratmayı başarmıştır. Fakat Profesör Lupin her dolunay günü olduğunda derslere girmemekteydi. Bu boş dersleri Profesör Snape dolduruyordu. Bir kehanet dersinde Profesör Trelawney Harry' nin başına çok kötü şeyler geleceğini söyler.
   Bir gün Ron, Harry ve Hermione okul dışından içeri girmek isterken büyük siyah bir köpek Ron' u tutar ve Şamarcı Söğüdü' nün altındaki bir geçide götürür. Bunu gören Harry ve Hermione zorla da olsa içeri girerler. Yolu takip ettiklerinde kendilerini bir evde bulurlar. Evin bir kapısından içeri girerler ve Ron' un ayağını kanar halde bulurlar. Odaya girer girmez arkalarından Sirius Black ortaya çıkar. Sonra Profesör Lupin gelir. Profesör Lupin ve Sirius Ron' un cebindeki faresini alır ve bir büyü yaparlar. Fare büyüyerek seneler önce ölü bilinen Peter Pettigrew çıkar. Bütün sırlar ortaya çıkmaya başlar. Harry' nin babasının en iyi üç arkadaşı olan Profesör Lupin, Sirius Black ve Peter Pettigrew' dir. Fakat bir kehanette Harry' nin Voldemort' u öldürebilecek tek kişi olduğu söylenir. Bunu duyan Voldemort Harry' nin anne ve babasının yerini öğrenmek için Peter Pettigrew' i kullanmıştır. Harry' nin annesi ve babası Peter Pettigrew yüzünden öldürülür. James ve Lily öldükten sonra yani Harry' nin anne ve babası öldükten sonra Sirius en iyi dostunu kaybetmenin acısını yaşar ve James ile Lilly' nin kaldığı yeri kimse bilemezken nasıl olurda Voldemort bilir diye düşünmüştür. Sonra tüm bunları öğrenen Sirius Peter' in peşine düşmüş ve onu köşeye sıkıştırmıştır. Fakat tam bu sırada Peter ortada kim var kim yoksa öldürmüş ve kendi parmağından bir parça kesip kendini fareye dönüştürmüştür. Bütün suç Sirius' un üstüne bu şekilde yıkılmıştır. Bütün bunları öğrenen Harry Peter' i Ruh Emicileri vermek için onu yakalar. Bu sırada Snape gelir fakat Harry Profesör Snape' i sersemletir. Hep beraber dışarı çıkarlar. Fakat P. Lupin dolunay olduğunu fark edemez ve kurt adama dönüşmeye başlar. Bunu gören Sirius  köpeğe dönüşerek Lupin ile savaşmaya başlar. Ormanlık alandan bir kurt sesi daha gelir ve kurt adam Lupin o yöne doğru hızla uzaklaşır ve gider. Sirius bir gölünde kıyısında insana dönüşür. Harry' de arkasından gider. Ona yardım etmek ister fakat Ruh Emiciler gelmeye başlar ve ikisininde ruhunu emmeye başlarlar. Sayıları çok olduğu için Harry bir şey yapamaz. Ölmeye kendini hazırlamıştır. Uzaktan bir ışık saçılır ve bütün Ruh Emiciler kaçmaya başlarlar. 
   Sirius yakalanmış ve okulun en üst kısmında kilitlenmiş bir halde ruh emicilere verilmeyi bekler. Ron ise revirde dir. Okul müdürü Albus Dumbledore Hermione ve Harry' e bir şeyler söyler fakat sadece Hermione anlamıştır. Hermione Harry' nin başı ve kendi başına bir kolye geçirir. Kolyeyi döndürmeye başlar ve zamanda geriye doğru giderler. İlk iş Hagrid' in evcil Hipogrifini idamdan kurtarırlar. Ormanda gezinirlerken gelecekteki kendilerini ve Sirius' un kurt adam Lupin ile savaşını görürler. Hermione birden kurt sesi çıkarır ve kurt adam Lupin' i kendilerine çekerler. Kurt adamla bir müddet savaşırlar. Hipogrif kurt adam Lupin' i kaçırmayı başarır. Daha sonra gelecekteki Sirius' un ve Harry' nin göl kıyısında Ruh Emiciler ile savaşırlarken görürler. Harry ışığın tekrardan gelmesini bekler ama ışık gelmez. Tek çare kendisinin Patronus büyüsü yapmasıdır. Patronus büyüsünü yapar ve gelecekteki kendini kurtarır. 
   Hipogrif ile suçsuz olan Sirius Black' i kurtarırlar. Harry, Sirius' un kendi vaftiz babası olduğunu öğrenir. Bütün bu olaylar geride kalır. Sirius ve Hipogrif artık kurtulmuştur. Eve dönme vakti tekrardan gelmiştir.



                 
Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

13 Aralık 2015 Pazar

Harry Potter ve Sırlar Odası (Uzun Özet)

   Privet Drive 4 numarada oturan Harry Potter eve gelecek olan misafirlerden dolayı odasından çıkamayacaktı. Son bir kez daha misafirler geldiğinde ne yapacaklarını konuştular. Konuşma bittikten sonra Harry odasına gitti ve yatağında zıplayan ev cini Dobby'i gördü. Dobby Harry'nin bu sene Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okuluna gitmemesi gerektiğini çok kötü şeylerin olacağını söyledi fakat Harry gitmekteki ısrarını koruyunca Dobby misafirler için yapılan güzel büyük bir pastayı gelen misafirlerin üstüne uçurtma büyüsü ile döktü. Bu olaydan sonra Vernon enişte Harry' nin okula gitmemesi için penceresine demir parmaklık yaptırır. Bir gece yarısı uyanan Harry dışarıdan havadan bir ışık geldiğini fark eder ve gözlüğünü takar. Gelen uçan bir arabadır. İçinde Ron ve ağabeyleri Fred ve George vardır. Harry Vernon eniştesinden kıl payı kurtulmayı başarır. Ron Harry' i kendi yaşadıkları kovuk adlı bir yere götürür. Güzel bir kahvaltıdan sonra Diagon Yoluna giderler ve kitaplarını almak için bir yere girerler. Orada yeni profesörleri Gilderoy Lockhart ile tanışırlar. Okul trenini kaçıran Harry ve Ron uçan araba ile okula gitmek zorunda kalırlar. Uçan araba okula vardığında arabaları bozulur ve Şamarcı Söğüdü nün üstüne düşerler. Arabaya hasar veren ağaçtan kurtulurlar fakat uçan araba kendi başına Yasak Ormana girer ve gözden kaybolur.
   Okula vardıklarında ki ilk Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde yeni öğretmenleri Profesör Lockhart sınıfın üzerine Cornwall Cinperileri salar. Zorla da olsa onları yakalayan Harry Ron ve Hermione dersten çıkarlar. Cezaya kalan Harry Profesör Lockhart a yardım ederken birden duvarların arasında bir ses duyar. Cezadan çıkarken de aynı sesi duyar fakat bu sırada karşısına Ron ve Hermione çıkar. Sesi sadece Harry duyabilmektedir. Sesi takip eden Harry su dolu bir koridora girer ve duvarda kanla yazılmış bir yazı görür. ''SIRLAR ODASI AÇILDI. VARİSİN DÜŞMANLARI, KENDİNİZİ KOLLAYIN''. Yan tarafta da Mr. Filch' in kedisi Mrs. Norris'i taşlaşmış bir halde görürler. Herkes başlarına toplanır ve bu olayı Harry'nin yaptığını düşünürler. Okul müdürü Albus Dumbledore Harry'nin masum olduğuna inanmaktadır. 
   Bir Quidditch maçında Bludger tarafından kolu kırılan Harry revire yatırılır. Harry gece yarısı revirde yatarken aynı ses tekrardan duyulmaya başlar. Bu sırada bir ışınlanma sesiyle birlikte ev cini Dobby ortaya çıkar. Harry'e tekrardan bu okuldan gitmesini çok kötü şeyler olacağını söyler fakat Harry aldırış etmez. Ev cini Dobby tekrardan ışınlanarak gidince Albus Dumbledore, McGonagall bir öğrenciyi taşıyarak gelirler. Adı Colin Creevey olan bu öğrenci de taşlamış bir halde bulunmuştur. 
   Harry iyileştikten birkaç hafta sonra ''Düello Kulübü'' açılır. Harry, Ron ve Hermione bu kulübe gitmeye karar verirler. Gittiklerinde Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni Profesör Lockhart ve Profesör Snape küçük bir düello ederler. Daha sonra Malfoy ve Harry'i seçerler ve düello etmelerini söylerler. Malfoy asasından yılan çıkartır. Bu yılan izleyiciden birisine saldırmaya çalışınca Harry yanlışlıkla öğrenilmesi mümkün olmayan Çataldili konuşur. Bu sırada Profesör Snape yılanı yok eder ama herkes yılanın saldırmasının sebebi Harry olduğunu düşünürler. Harry koridorda gezinirken tekrardan koridoru su bastığını görür ve bu suyun tuvaletten geldiğini görür. Tuvalete giren Harry garip bir günce bulur.
   Herkes dışarıdayken günceyi ortak salona getiren Harry içine bir şeyler yazar. Güncenin kendisine cevap verdiğini görür ve günceye Sırlar Odasını sorar. Günce Harry' i zamanda geriye götürür ve bazı şeyler izletir. Sırlar Odasını herkesin seneler önce Hagrid'in açtığını sanarlar fakat Hagrid açmamıştır. Bu sırada Hermione de taşlamış bir halde bulunur ve okul kapanma riski altında kalır. Bu odanın sırrını çözmek isteyen Harry güncenin kendisini geçmişe götürdüğünde Hagrid'in bir canavarı olan ve şimdi Yasak Ormanda olan Aragog isimli bir örümceği bulmaya giderler. Aragog ile konuşurlar fakat Aragog'un yavruları Harry ve Ron'u yemeye kalkışırlar. Bu sırada uçan araba tekrar döner ve Harry ile Ron'u örümceklerden kurtarır. Tüm bunlar yaşanırken Ron'un kız kardeşi Ginny Weasley kaybolmuştur. 
   Bina öğrencilerinin öğretmenleri başında olmadan hiçbir yere gitmeme kararı alındı. Koridorda yürürken tuvalete giren Harry ve Ron' u Profesör Lockhart bulur. Sırlar Odası'nın kapısının nasıl anlayacağını öğrenen Harry kapıyı Çataldili konuşarak açar ve üçü birden aşağıya atlayarak girerler. Profesör Lockhart gitmek istemez bu yüzden Ron'un asasını çalıp uğursuzluk büyüsü yapmaya çalışır fakat Ron'un asası kırık olduğu için büyü ters teper ve yukarıdan büyük kayalıklar düşmeye başlar. Ron ve bayılmış halde kalan Profesör Lockhart mahsur kaldıkları için devam edemezler. Bir müddet yürüyen Harry sonunda bir kapı daha bulur ve Çataldili konuşarak bu kapıyıda açar.
   İçeride baygın halde yatan Ginny ve genç birisi vardır. Gencin adı Tom Riddle' dır. Şimdiki adı ile Lord Voldemort. Ama güçlerini Harry' i öldürmeye çalıştıktan sonra kaybetmiş olan Voldemort Ginny' nin gücünü çekmektedir. Harry buna izin vermez ama Voldemort önündeki heykelden büyük bir yılan çıkarır. Harry kaçmaya başlar fakat yılan çok hızlıdır. Aniden bir kuş sesi duyulur ve yukarıdan okul müdürü Albus Dumbledore' un anka kuşu Fawkes gelir. Harry'nin önüne bir şapka atar ve yılanın gözlerini oynamaya başlar. Bu sırada Harry bu şapkanın seçmen şapka olduğunu öğrenir. Şapkanın içinden bir kılış çıkar ve Harry bu kılıçla yılanı öldürmeyi başarır. Yılanın dişinden bir tanesini söker ve Tom Riddle' ın güncesine batırır. Batırdığı an günceden kan akar ve yanındaki Tom Riddle yok olur. Yara alan Harry, Fawkes' in iyileştirici gözyaşlarından birkaç damla yarasına akıtır ve yara iyileşir. Fawkes Harry, Ginny, Ron ve Profesör Lockhart' ı alıp okula bırakır. 
   Bütün bu olaylar bitince Harry ev cini Dobby' i kölelikten kurtarır. Tekrardan eve dönme vakti gelmiştir.


   

Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)

Harry Potter ve Felsefe Taşı (Özet)

   Privet Drive 4 numarada oturan Mr ve Mrs Dursley' nin çok sakin hayatları vardır. Mr Dursley matkap yapan Grunnings adlı şirketin sahibiydi. Bir sabah şirketine gitmek için arabasına bindiğinde garip giyinmiş bir takım adamların kendi aralarında fısıldaştıklarını görür. O gece Dumbledore ve McGonagall ailesi ölen Harry Potter isimli bebeği Mrs Dursley'in yani Harry'nin teyzesinin evine bırakırlar.
   Aradan seneler geçer ve 11 yaşına az kalmış olan Harry hiç iyi bir çocukluk geçirmemiştir. Bir sabah Harry uyandığında mektupların geldiğini görür ve alır. Kendisine gelen bir mektubu açamadan kuzeni Dudley elinden alır ve babasına verir. Vernon eniştesi mektubu okuyunca şaşırır ve Harry'i odadan kovar. O mektubun tekrardan gelmesini istemeyen Vernon enişte mektubun gelebileceği her yeri kapatır.
   Bir pazar sabahı bütün aile oturma odasında oturur ve kurabiye yerken ev sallanmaya başlar. Birden evin her yerinden aynı mektuplar saçılmaya başlar. Harry mektuplardan bir tane almak ister ama Vernon eniştesi onu yakalamıştır. Bu olaydan sonra otele taşınırlar ama aynı mektuplar gelmeye devam eder. Buna sinirlenen Vernon enişte denizin ortasındaki bir evde kalmaya karar verir. Kayık yardımıyla eve varırlar. 
   O gece yarısı Harry 11 yaşına girecekti. Herkes uyumuştu. Ama birden büyük bir gürültüyle kapı sallanır. Kapı kırıldı ve içeriye 2 metre boyunda iri yarı bir adam girdi. Harry biraz korkmuş olsa da adamla konuşur ve isminin Hagrid olduğunu öğrenir. Hagrid elinde bir mektupla gelmiştir ve mektupta Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okuluna katılması istendiğini öğrenince şaşırmıştır. Okula gelmeyi kabul eden Harry, Hagrid ile beraber okul eşyalarını almak için Diagon Yoluna girerler. Hagrid, Harry'nin eşyalarını alabilmesi için Gringotts Bankasından Harry'nin adına bir miktar galleon çeker ve saklanması gereken gizli bir şeyi alır. Bankadan çıktıktan sonra Hagrid Harry'e doğum günü hediyesi olarak bir baykuş alır. Harry baykuşun adını Hedwig koyar.
   Hagrid Harry'e bir bilet verir ve o trene binmesini ister. Harry treni bulmak ister fakat peron 9 üç çeyrek adlı bir tren yoktur. Umudu kalmayan Harry birden duvardan geçen bir aile görür ve o aile ile birlikte trenin yolunu bulmayı başarır. Harry trende Ron ve Hermione adlı iki arkadaş edinir. 
   Okula vardıklarında bina ve sınıf seçimi için ortalık hazırlanmıştı ve sandalyenin üstünde bir şapka vardı. Adı söylenen kişi sandalyeye oturur ve şapkayı kafasına koyar şapkanın kendisinin hangi binaya atayacağını beklerdi. Ron, Harry ve Hermione Gryffindor binasına alınırlar. Harry okuldaki herkesin ilgisini kendi üzerine çekmişti çünkü zamanın en büyük kötü büyücüsü olan Lord Voldemort'u yok etmişti. Qudditch dersinde Neville' ın topunu alan Malfoy onu havaya atar ve Harry topu son anda kurtarmayı başarır. Bunu gören McGonagall Harry'i Gryffindor takımının yeni arayıcısı olarak takıma alır.
   Şans eseri Felsefe Taşının yerini öğrenen Harry bir akşam Ron ve Hermione yi yanına alarak odaya girerler. Odadaki üç başlı köpeği nasıl uyutacaklarını bildikleri için işleri çok zor olmaz ve kapıdan içeri girerler. Bazı engelleri geçtikten sonra sonunda Felsefe Taşının bulunduğu odayı bulmuştur. Ama içeride Profesör Quirrell vardır. Kafasının arka tarafında Voldemort olan Quirrell ile Harry savaşmaya başlar. Harry ellerini Quirrell'in kafasına değdirdiğinde yandığını fark eder ve bu şekilde Voldemort ile Quirrell'ı yok etmeyi başarır.



Özette bazı yerler yanlış yazılmış olabilir. Yanlış yazılan yerleri kendiniz düzeltebilirsiniz. :)